|
|
Yazan Alayına iSyan.
Tarih: 30.12.2014 20:56:46
Sil
|
“Seviyorum” diye başlayıp, “gidiyorum” diye biten bir cümleydi bizim hikayemiz. Hep yan yanaydık aslında ama aramızda uçurumlar büyüttüğümüzün farkına varamıyorduk bir türlü. Bu yüzden biz seninle hep iki kişi olduk ama asla bir çift olamadık. |
|
|
Yazan ALayına iSyan.
Tarih: 01.09.2013 20:01:13
Sil
|
Günahsa günah olsun Ben onu seviyorum Evliymiş ama mutlu o Ben ona tapıyorum Onsuz olamıyorum
Bilseydim özler miydim seni Bilseydim sevmezdim inan seni Bilseydim kaçırırım gözlerimi Unutmak için seni
Yalvardım ayrılman için benden Kaçtıkça sen aldın beni benden Ah vefasız uzak dur Yüregimden aglamaktayım |
|
|
Yazan ALayına iSyan.
Tarih: 15.07.2013 21:45:30
Sil
|
Sen mi güzelsin yoksa beklemek mi ? Sanırım şansın bile yok, Beklemek tabiki ! ama yalnızca seni.. |
|
|
Yazan ALayına isyan.
Tarih: 02.04.2013 14:43:41
Sil
|
kalbin aglasada gülümse inadina düsler takip saclarina yürü umutlara düsler takip saclarina yürü rüzgarlara
kurdugun hayalleri ayazlar yiksada sen yeter ki hep ümit et hayat döner sana
o pembe gül yüzünü kederle soldurma dalda ki son yaprak gibi saril hep hayata
kurdugun hayalleri ayazlar yiksada sen yeter ki hep ümit et hayat döner sana
unutma gülün asil rengi mavidir en kör gece bile sabahtir sonunda kalbin aglasada gülümse inadina düsler takip saclarina yürü rüzgarlara o pembe gül yüzünü kederle soldurma dalda ki son yaprak gibi saril hep hayata gecerken acilardan gülmeyi unutma firtinalara direnmektir yasamak biraz da kurdugun hayalleri yagmurlar yiksada sen yeter ki hep ümit et hayat döner sana   |
|
|
Yazan Alayına iSyan.
Tarih: 25.09.2012 21:27:48
Sil
|
Ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması. Ne kötüdür ona an kadar yakın, bir asır kadar uzak olması   |
|
|
Yazan ALayına iSyan.
Tarih: 04.04.2012 12:39:23
Sil
|
Bir insan gerçekte hiç görmediği birine karşı sevgi duyabilir mi ?
"Sevgi beklentisiz ve çıkarsızdır" der Form..İnternet' te yaşanan aşkların benzersiz olduğunu sanıyoruz. Sonuçta insanlar aynı insanlar ve ilişkilerin niteliğini belirleyen yine onlar. Ancak İnternet'in insana verdiği sınırsız özgürlük duygusu ve fantazileri gerçekleştirmek için mükemmel bir araç olduğu hissi. Başlangıçta asla bunun farkına varamıyorsunuz. Ancak bu duygu davranışları ister istemez etkiliyor. Ve siz bakıyorsunuz ki gerçek hayatta oynadığınız rollerden sıyrılmış gerçekte olmak istediğiniz insan oluvermişsiniz. Ve siz önce kendinize sonra da karşınızdakine karşı dürüst olduğunuz sürece ilişki gerçekten dürüst ve çıkarsız bir hale geliyor. Artık olduğunuz gibi kabul edildiğiniz duygusuyla karşınızdakini olduğu gibi kabul etmeye başlıyorsunuz. Anlattığınız düşünceleriniz ve duygularınız o kadar içten. Gerçek yaşamda olamayacak kadar hızlı yol almışsınızdır kısacık bir zaman içinde. Karşınızdaki kesinlikle doğru kişidir, çünkü siz onunla konuşmaya devam etmektesiniz. Sabahlara kadar birlikte aslında hiç yaşanmamış bir yaşamı paylaşmaktasınızdır. Yıllardır baskı altına aldığınız dürüst tepkiler vermeye başlarsınız. Onunla birlikte olmaktan ne kadar çok hoşlandığınızı, onunla birlikte kendinizi çok iyi hissettiğinizi anlatırsınız. Bu duygularınız karşılıklıdır ve aranızda önceleri beklentisiz bir dostluk doğar ve sonra bu yavaş yavaş sevgiye dönüşür. Siz belkide evlisinizdir ve belki karşınızdaki kişi gerçekte asla birlikte olmayı düşünmeyeceğiniz yaşta veya sosyal statüde olabilir. Ve hatta siz İstanbul' da ve sevgiliniz Brezilya' da olabilir. Ne farkeder ki, ihtiyacınız olan sarılmak için bir beden degildir. Aradığınız ve istediğiniz, sizi sizin kadar iyi anlayan birine karşı duyduğunuz sevginin o, zaman ve mekan tanımaz sıcaklığıdır. Bir elmanın bir yarısı siz diğer yarısı o dur.
Size "Bu rüyadan hiç uyanmasak" der, siz de ona "Bu bir rüya değil" dersiniz, rüya içinde bir gerçekliği yaşadığınızı bilerek. Sonra "sana tuhaf gelecek belki ama" dersiniz, "Seni seviyorum"... Ekrandaki cevap mutlulukların en güzelini yaşatır size "Ben de seni seviyorum"
Sonra ne mi olur? Bilmem..
Bu sorunun binlerce cevabı var.... Belki hayatınızın aşkını İnternet üzerinde bulabilirsiniz. Belki de bulamazsınız. Ama eğer o doğru kişiyi bulursanız, sakın "Yarın bir başkasını bulurum" kolaycılığına kaçmayın. Bulamayabilirsiniz.
Aşkınıza sahip çıkın ne pahasına olursa olsun ! __________________ BEN BİR GERİLLANIN HAYATA İTİRAZIYIM..Yazarsam DESTAN,Susarsam ÇATIŞMA,Konuşursam SAVAŞ.Seversem DEVRİM olur... |
|
|
Yazan ALayına iSyan.
Tarih: 28.03.2012 22:24:19
Sil
|
Mutlu Olma Şansı
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili, biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü. Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk... Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili... Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım. Yaşamak ne güzeldir be sevgili... Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek... Ve o vaz geçilmez sancılarını duyarak hayatın...
Yılmaz Güney |
|
|
Yazan ALayına iSyan.
Tarih: 22.03.2012 22:30:35
Sil
|
Bir yudum mutluluğu fazla buldu mu diye düşünmedeyiz zaman zaman.Toprak da ekine bazen fazla bulduğunu sakınır.
Bak cemreler düştü işte,önce havaya, sonra suya toprağa hayat saldı sonunda.bu kadar kısa bir süreçte edindiğim dostluk köprüsünde çok kısada olsa yolumuz bir bahara yolculuk yapabildik. Bu süre kısa olsa da ekilen tohumların adresine ulaştığı kesin! Zira ne bu satırlar yazılırdı nede okunacak medet bulunurdu yürekte.O gizemli sürecin büyüsünü bozamadı zaman(sende bir ara bu böyle olmasa da) bir dönem sonunda Birden savrulmuş, suya düşmüş alabora olmuşuz. Nedenler sıralı elbet bir sonucu bir sebebe bağlamak yeterli değil? Ama dostluk köprüsünün temelinde sevgiden güçlenmiş ayaklar sapasağlam durmalı, bunun için dalgalar yırtınsa da gücü yetmez biliyorum.İçinde ne riya nede maskeyle örtülmüş hiçbir harç konmadı. Güzel olan buydu. Ne hesaplar yapıldı ne de kısa günün karına bağlandı. Kendiliğinden gelişecek gün geçtikçe artacak, düşündüren ama yargılamayan bir düşünceyle atıldı bu uzun yolculuğun temeli!...
Uzun yol diyorum evet bu durumda hesaplardan uzak ta olsa görüldüğü kadarıyla çok yakında değil belki.Belki diyorum ani bir dönüşün ardından feda ettiğin Sana, gıpta ettim.Vefanın ve hayat yolculuğunda yürüyen iki yol arkadaşının vefası !....Belki doğru olanı yapmanın gerekliliğinden kaynaklandı bu dönüşler!...
Bu güne kadar yaşayamadıklarımızın gizemi gizli bu karanlık dünyada. İkimizde acemi bir ahçının yapacağı yemeği yiyecek kadar aç değiliz.Ama asıl açlık mutluluğa bu kesişme noktasından hareketle, yüreğinin sesini kısmaktan başka çareyi bilmemek üzere gizlenmişiz beklide….
Doğru mudur eğrimidir orasını bilemiyorum inan. Neyin ne zaman doğru olduğunun tek kanıtı zaman denmekte .Evet Zaman… Acelesi olanlara Azrail sabrı, olmayanlara derviş kılığında görünen zaman!. Nice kıvılcımları yangın yerine getiren de yada hiç çoban ateşi misali bir kısa arlıkta geceyi renklendiren gene zaman!. O nedenle bu kavram karşısında biraz daha temkinli durmak sanırım en akıllısı.çoğu zarar azı zarar denmekte, Ortada bir yol ise kardan mı zarar zarardan kar mı bilinmez.
Uzun ve bir haylide düşüncelerin arasında kaybolmaktan korkuyorum. Zira bu süre yada süreler alternatifsiz bir yaşamı düşleyen beni koşulsuz bir yolculuğa çıkaracağına inanmak istiyorum. O zaman zamanın bittiği yerde Sen başlayacaksın bu ömürde. Bilmem anlatmak istediğimde acze düşmedim umarım.Ancak buna yüzde yüz emin olmam koşulunu getirdim.
Seni sana anlatmam için zaman zaman bazı küçük dakikalara sığınmak istedim. Son zamanlarda ne yazık ki bu da mümkün olamadı. Bu bir zamanı geçirme adına değildi ki sende biliyorsun. Sadece daha iyi yorumlayabilmek adına istenmiş minik bir taviz desek daha doğru bir kelime olacak sanıyorum.Koşul değil sadece istem di. Ama olmaması halinde bile uzak da olsa aynı çevrelerde aynı şehirde olmamıza karşın ne ben Ferhat olabilme şansına sahip, nede sen Şirin. En azından o duygunun adını bilmenin verdiği hazı tatmanın yolculuğunda olmak ta memnuniyet vericidir. Eksik yada fazla olan bu! Yetinmenin ne olduğunu bildiğim bu arzulara gem vurmayı da yaşayarak öğrenenlerdeniz. Şimdi asıl olan aralarda görünmez duvarları görünür kılmak, mesafeleri yakın görmek adına ne yapılabilirliği uzun uzun tartmak gerek. Bir şeyler öğrendiğimi sandığım yaşam da hayat ne yazık ki hep umduklarımızı sunmadı, yada bizler seçim noktasında o bilinçte olamadık. Bu gün bu dönemde aynı koşullar olsaydı sonuçların tam aksi olacağının garantisini verebilirdim İnan.
Bu başlangıç olarak sunacağım mektupların ilki , Kim bilir daha neler yazacak bu kalem?
Karanlığı bilmeden aydınlığın kıymetini ölçmek gibi bir çaba olmadı.Zannettim ki o dönemlerde dünya ben nasıl istiyorsam öyle döner.Belki bir zaman böyle de gördüm, İşte aradan seneler, seneler de bir şeyleri alırken farkına varmadığımız kim bilir daha neleri bir bir alıp götürmüş zaman. Bir düşünürden okumuştum: “ Hayat hiçbir şeye geç kalamamak için hep erkeni önümüze sunar” Keşkelerimiz, beklilerimiz de bu sununun içindeydi. Ama bunu neden hep yaşayarak öğrenmek zorundayız.inan anlamış değilim.Neden bize bir sinema perdesinde gerçekleri abartısız öğretme zahmetinde bulunmadılar. Oysa Hep yaşamak gerekmez ki gerçekleri yakalamak! Neden İnsan oğluna aklın ve bilginin dengesinde öğrenmeyi öğretmez yaşam, bunu uzun zaman sorguladım. En yakın bir arkadaşımızın yaptığı bir hataya hemen yol gösterirken, kendi adımıza ders alma yerine çabuk unutur, çok geçmeden belki benzer yaşamın girdabında savruluruz. O zaman akla gelen yaşanılarak öğrenme seyirle öğrenmeden kat kat etkili. Burada ikileme düşüyorum.Aklın ermediği bazı noktaların da hesabı kimde! Bunları yazarken seni karşıma aldım sanma, sadece beynin sıraladığı takılı kalan bir kaç noktadan ibaret düşünceler. Sonuç noktasında kendimce ,Yaşamın planlabileceği ama sevgilerin ve aşkın planlanamadığı bir mantık çıkarmak mümkün.
Bu nedenle planlamadan bir güzelliğe yelken açmanın ne kabahati yada ne cezası olursa olsun katlanılır diye düşündüm.Kaldı ki aksinde yaşam bize acılarıyla fazlaca öğretmedi mi?
Şimdi dönüp dünü geri getiremeyeceğimize göre, başlama noktasını senle karşılaşma noktasından seçmek neyi kaybettirecek. Kaybettiklerimizin yanında !Kim bilir yalancı baharın bir defaya mahsusu olmak üzere doğaya sunduğu kıyağı , bize de sunma olasılığı üzerinde yoğunlaşmak fena mı olur!....”Korkuları yenmenin yolu tehlikenin üzerinden geçermiş”
Bu nedenledir ki bundan böyle zaman kayığının sürüklediği yerde bir tek ada olasın istiyorum. |
|
|
Yazan alayına isyan.
Tarih: 22.12.2011 09:16:49
Sil
|
Tabakta kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim,, Sen beni hep yarım bıraktın Ben ise hep arkandan ağladım...! |
|
|
Yazan ALAYINA İSYAN.
Tarih: 20.07.2011 23:14:16
Sil
|
Sadece üç günlük ömrü olan kelebek papatyaya aşık olur. Ancak öleceğine saatler kala"senı seviyorum"der. Papatya sadece "bende"diyebilir ve kelebek ölür. Ona sevdiğimi neden zamanında söyleyemedim diye papatya üzüntüsünden hasta olur. Yapraklarını dökmeye başlar, döktüğü her yaprakta "seni seviyorum"der sonunda ölür. İşte bugünden berı sevdiğini söyleyemeyen herkes,papatyaya sorar"seviyor mu sevmiyor mu " diye... ( |
|
|
Yazan ALAyInA iSyan.
Tarih: 02.06.2011 09:46:23
Sil
|
bil Sen beni yeter ki bulmak iste her yerde bulursun beni! Eğer bulamazsan gözlerini kapat bi düşün, düşünde bulursun beni! Düşünde bulmazsan beni panikleme, ağla göz yaşlarında bulursun beni! Olur da ağlayamazsan üzülme, aynaya bak görürsün beni! Göremezsen telaş yapma elini kalbine koy, her kalp atışında bulursun beni! ...Eğer kalbin atmıyorsa üzülüp takma kafana o zaman öbür dünya da ben bulurum seni.
 |
|
|
Yazan ALAyInA iSyan.
Tarih: 25.04.2011 11:02:37
Sil
|
Öldürecektim seni bende Kendimde o gücü bulabilseydim eğer...Sindiremeyecektim senden kalanları benden uzak mezarlara koymaya!!! Diyar diyar dolaşıp yine içime gömecektim seni en sonunda... "Ben demiştim" diyenlere, üzüntümü belli etmemek için kuşandığım mekanik tebessümlerimin ardındaki yaşlarla sulayacaktım taze mezar toprağına ektiğim çiçekleri...
Ama ben seni içimde öldürmeye kıyamadım....
Başarabilseydim incitecektim seni... incinmişliğimin verdiği cahil cesaretle...
Ne var ne yok sayıp dökecektim karşına geçip... Kendimi hayrete düşürürcesine birer tokat gibi vuracaktım hiç kullanmadığım o ağır lafları... Kıracaktım seni binbir parçaya ayırana kadar... Duvardan duvara fırlatacaktım sevgi diye önüme sunduğun hastalıklı duygularını...
Ama ben seni incitmeye de kıyamadım...
Elimden gelseydi unutacaktım seni... Gözlerimden silecektim hayalini ve dilimden adını... Duman duman atacaktım seni bu şehirdeki tüm bacalardan ama soluduğum havaya karışıp yine dolacaktın ciğerlerime... Onlarca damla döküp göz pınarlarımdan akıtacaktım seni sevgimin atığı diye ama ıslaklığın kalacaktı elmacık kemiklerimde... Bu kez de tenimin tuzuna karışacaktın...
"Sözümü tutacağım ,adını anmayacağım"nağmelerini dinleyip neyi unutacağımı unutacaktım seni unutayım derken...
Zaten ben seni unutmaya da kıyamadım... Ne kadar çabuk geldi ayrılık...
Oysa daha yeni başlamıştık birbirimize ayak uydurmaya, daha doğrusu ayak uyduramamaya... Nedensizliklerin iç çekişlerini dinlerken vedalar bozdu suskunluğumuzu... Bana mıydı kızgınlığın yoksa kendine mi anlamadım... Kaçar gibi veda ettin... Oysa ben seni sevmelere doyamadım!!!
Öldürecektim seni... İncitecektim seni... Unutacaktım seni....
Ama lanet olsun!!!
Kı-ya-ma-dım!!! Oysa ben seni sevmelere doyamadım!!!
|
|
|
Yazan alayına isyan.
Tarih: 04.04.2011 20:55:02
Sil
|
Karanlığımın örselenmiş Ve tükenmiş kimliğinden yazıyorum. Merhaba çocuk Kaldırım taşlarına baktığımız Esmer Ankara’nın yüzümüzü kavurduğu Dudaklarımızı çatlattığı Gözlerimizi doldurduğu Karanlık bir odanın en duldasına Ve bir çok gidişin ardına yaşanan Ağlanan bir gecenin hapsinden yazıyorum.
Merhaba arkadaş Gidişinle mi başlayacaktı Kalbimin yeniden kanaması?.. Ve özlemin, beni böyle çırılçıplak Bir yangının ortasına mı bırakacaktı?.. Öyle çok yoruldum ki çocuk. Bu kaçıncı sensiz gece?.. Saymadım, adını koymadım, Ve öylesine değiştim ki, Görsen hem kaçar, hem de ağlarsın Ben bu ayrılığı anlamadım çocuk. Hala karanlık odamı aydınlatan, Bir elmanın yarısı sen, yarısı ben olan, Siyah beyaz bir hatıranın fotoğrafı baş ucumda. Cebimde burnunu sildiğin o üç kuruşluk peçete Yakut misali yanıp duruyor kalbimin üstünde Ve ben kalemi kağıdı elinde hasrete pervane Seninde dediğin gibi yaramaz bir şairim yine Soyadım ince yaa, Yine ondandır ince mevzulara takılıp kalmam… Dizlerine başımı koymayı, Başını dizlerime koymanı özledim Öyle çok özledim ki. özlemden öte. Aslını sorarsan kalbini kırmak değil , İncitmek seni, asla!.. Yemin ederim niyetim ağlatmak değil. Bütün sözlerim çıkmazlara sokan yokluğuna, Bu karanlık odanın içine bırakan hatıralarına Ve dahası bir kere sesini duyamayışımadır… Öfke değil, nefret değil Benimkisi hüzün sadece sevdiğim… Sigaramın katranında boğuluyorum Ankara sokaklarına Senden benden arta kalan o mum yarasına Dudaklarımı gömüyorum. Sonra acı içinde geceye sönüyorum, Yoksun yaa… Gelmiyorsun yaa… Uzaksın yaa Yokluğunun ağır bedeli ve hepsi DARBEDİR … Hayata dair o gidişinle açılan büyük çukur DEVRİMDİR KALBİMDE… Seni özlerim, seni söylerim Böylesine yalnız ANKARA gecelerine… Saat onikiye beş var. İdamımı vermişim ASMIŞIM kendimi yalnızlığına, Az sonra kapım çalacak Ve son arzun diyecek Azrail Bir yudum su diyeceğim Nerden bileceksin sevdiceğim Gelmezsen ÖLECEĞİM… Şimdi kırık ezgiler yankılanır odamda, Ankara’da Hatta malum olur kalbimin ölüm marşları. Bir sessizlik olur sonra sallanır başım Yakar senide sallanışım o batasıca İstanbul’da. Adı diyorum adı batasıca İSTANBUL’DA. Ölesim tek geçmiş bir kaç satırda Gelde bitsin diyeceğim Yoksun bee sevdiceğim… Şimdi ağlarım, Dokunsan kanarım Şimdi nasılsın desen, Volkan olur PATLARIM. Sorma ne haldeyim, nerdeyim? Ben kimim?.. Şairin dediği gibi Kimliğimi tarif eden, Yüzümü gösteren O kahrolasıcası yüzümü diyorum Aynalardan uzaktayım sevdiğim… Karanlığın içine bir ince yaram daha düştü, Sen yoktun kar beyazım, her yan kırmızıya döndü. Görmezdin, göremezdin, bilmezdin ki. Herkes gitti yine, o rutubetli odamda, Kafam cigara dumanı içerisinde, İçime sensizliği sindirmeye çalışıyorum Ve biliyor musun bunu yapamayacağımı bile bile Seni içimden silip atmaya çalışıyorum… Seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum Hoşçakal iki gözüm saat on iki.
|
|
|
Yazan alayına isyan.
Tarih: 23.03.2011 22:44:42
Sil
|
Seni seviyorum...
Sevgili Adin yürek kilidimin şifresi, bir sen bilirsin o kilidin ardindaki sen dolu enginligi! Simdi uzakta bakişlarimin esiri gözlerin, bilinmez bir yokluğa bürünmüş oysa sensizken bedenim! Sicakliğini ariyorum Seni özlemeleride en az seni sevdigim kadar sevdim Sevgili! Sana kavuşmalarin vereceği hazzı düşündükçe acıtmaz oldu özlemlerin sancısi kalbimi! Uzak veya yakin Sen ol yeterki!... Elimde adini bilmediğim küçük bir çiçek tutuyorum, Kipkirmizi ve öyle güzel öyle narin yapraklari varki dokunmaya çekiniyorum incinir diye tıpkı seni incitmekten korktuğum gibi. Bazen anlamsızlıklar içinde boğuluyorum Sevgili, diyorum hayatin bana en guzel hediyesinden uzakta yaşamaya çalışıyorsam bildiğim tüm güzellikleri neden yaşiyorum ki, hayatimin anlamini bulduğum o eşsiz ruh benden uzakta simdi! Sonra Saçmaladığımın farkina varıyorum uzak veya yakın aslolan sevmektir diyorum hissetmek degil, SEVMEK! Gözlerini göremeden "Seni Seviyorum" diyebilmek! Önemli olan sana dokunduğunda titremek değil..Önemli olan adının anılmasıyla bedenini titreten o adını sevmek! Hayallerini sevdada büyütüpp hayallere sevda tohumu ekmek! üşüdüğüm rüzgarlarin hepsini senin esintilerin bilmek! Tüm tümcelerime Sen`le baslayip yine Sen`le bitirmek! Bu hayati Seninle bir okadar da sensiz yasamayi öğrenmek...! |
|
|
Yazan ALAyInA iSyan.
Tarih: 15.03.2011 21:56:15
Sil
|
Ben sustum uzaktaki yar dudaklarımın arasındaki şarkı saçlarımı okşayıp giden rüzgar yüreğimin kanıyla yazdığım şiirler akan deryalar nehirler sustu,,sustu be uzaktaki yar sustu hep hep konuştumda ne olduki_?bitkin kırgın perişan yaşadım kanımla yazdım yüreğime nakışladım öyle öyle çok sevdimki seni sevdimde sevdimde ne olduki? kara saplı bıçak sırtımda yaşadım..sabahlara kadar inleyim güneşi göz yaşımla selamladım hayallerime yazdım düşlerime topladım yüreğime koydum seni..yüreğimin en derin yerine koydumda koydumda ne olduki ben sustum sustumda ne olduki? ben sutum sen söyle uzaktaki yar söylesene gönül yaram ben ben zaten hep susmadımmı?bu dört duvar arasında hapsedilip susmaya mahküm edilmedimmi? canım diye sevmek benimde hakkım değilmi?seni hayal edip seni sensiz yaşamadımmı?? duvardaki resmine bakıp bu gözler kahır dolusu ağlamadımmı?..ben sustum gülüm sen söyle bak ben sustum söylesene haretim,söylesene hasretim sana değilmiydi??bu yalvarışlar bu yakarışlar canım gibi sevmedimmi seni? sevipte canıma katmadımmı?söyle be uzaktaki yar ismini dudaklarımda hece yapmadımmı? Allah^ımdan sonra sana tapmadımmı_??seni mavi bulutlara yazıp düşlerimde toplamadımmı??sana olan sevdamı söyle yıldızlara haykırmadımmı? ben haykırdıkça yıldızlarım bir bir kaymadımı?söyle düşmedimi yıldızlarım düşüp kaybolmadımı?gökyüzü gökyüzü birden kararıp şimşekler çakıp kasırgalar kopmadımı? cehennem gibi yanan yüreğimin üstüne yağmurlar yağmadımı yağmurların yüreğimi söndürmediğine şahit olmadınmı??hep sana yanmadımı yüreğim söyle söyle yanmadımı ben sustum be canım sen söyle ben zaten hapsedilip susmaya mahküm edilmedimmi_?kirli bir gömlek gibi çıkarılıp atılmadımmı?sabahı olmayan yorgun gecelere hayalinle girmedimmi?hep aynı işkence ile sabahları beklemedimmi söylesene birtanem sevdamla yüreğini dağlamadımmı?ayaz gecelerimi sensiz titreyerek bitirmedimmi?söyle yarim ben sustum ben hep susmadımmı nemli kipriklerimde sensiz geceleri öldürmedimmi?yüreğim sızlarken yaralı gönlüme kırılmadınmı? yüreğime hep aynı acı hep hep aynı işkence dolmadımı?taptımda sana ne olduki? hep yıkılıp kahır dolusu ağlamadımmı ayaz geceler uğrunda titreyerek yaşadım diz çöküp önüne avuç açıp yalvarmadımmı??yalvardımda sana ne olduki?kalbimin dilencisi yüreğinin kölesi oldum be belalım ahh!! ahh!! yüreğim kanıyor gözlerim ağlıyor tükendim tükendim be gülüm tükendim yoruldum, halim kalmadı yıkıldım olduğum yere yıkıldım be BALIM yıkıldım..ben sustum be belalım ben sustum,,yemin ederim yemin ederimki sustum gönlümden herşeyimi alıp giden kasırgalar sustu hep söylemek istediğim o şarkı varya dudaklarımı arasındaki o şarkı sustu..penceremin camına vuran yağmur damlaları sustu.yüreğim sustu konuşan dilim sustu ben sustum ben uzaktaki yar...sen söyle ben sustum sustum sustum!!!!   |
|
|
Yazan ALAyInA iSyan.
Tarih: 15.03.2011 21:51:41
Sil
|
SENİNLE BAŞLADIM BİTSİN SENİNLE
Be gün be gün ben seni düşünürüm Sen benim her şeyimsin ey sevgili Rüzgarlara ezberlettin türkülerimi Ben hep uzaklara türkü yazarım Sılamsın sevdamsın sabır taşımsın Kalemim adından başka ad yazmaz Bu kütükte başka bir ad okunmaz Narına nuruna kurban olduğum Seven sevdiğinden asla yakınmaz…
Ben sevda bölüğünde kıdemli bir askerim Terhis olsam gidecek bir yerim yok Yüreğimden başka silah taşımam Bütün adresleri iptal ettim Benim senden özge gerçek yarim yok Sen benim her şeyimsin ey sevgili Ben rol gereği aşık değilim Deme bu garibin benimle işi ne Aşkın beni teşhir eder sesim içime saklanır Aklanırsa adım seninle aklanır…
İstersen durmadan adres değiştir Gözlerimi bağlasalar da bulurum seni Ben türkülerde tanıdım Fizan ı Yemen i Anlasam ki sesin sesime değmiştir Bütün gemileri yakar giderim Bu bir taahhüttür sına beni En deli rüzgarların önüne sür bulut bulut Bir yerde yanlış yaparsam adımı unut Son kurşunu kendime sıkar giderim… Bir et kemik torbası değilim ben Bir hasar raporu değil yazdığım Bir aşk mektubudur ey sevgili,kızıl kıyametten önce.. Ve görmek için bakmaya gerek yok Her dilde güzeldir senin adın Meydanlara sarsılır sen ortaya çıkınca Yeter ki görecek göz,göz olsun Velhasıl uzun sözlere hiç gerek yok Dil hicabından lal olmalı seni anarken Ey benim tabibim tacidarım Gündönümüdür ben seni bekliyorum Seninle başladım bitsin seninle.. 
|
|
|
Yazan ALAyInA iSyan.
Tarih: 15.03.2011 21:47:18
Sil
|
KaLK GiT DiyoR iÇimDe ßi SéS...GiT Vur KaPıSına KıRaRCaSına Séni KıRDıĞı GiBi ÇıKaRT DıŞaRıyã GéCe YaRıSı KuRu aYaZa.. öLüm GiBi KoRKuNÇ o ßoŞ SoKaKLaRDa GöSTeR YaLnıZLıĞın Ne DéméK oLDuğuNu GöSTéR Ki aNLaSın YapTıĞı HaTayi Tutma eLinDen üŞüSün ßiLSin Ne KaDãR Zor oLDuĞunu HiSSéTSin ÜzeRine ESen SéRT RüZGaRı.. iŞTe o aN SarıL oNa Seni SeviyoRum De öĞReNSin Sevmenin Né DéméK oLDuĞunu...  |
|
|
Yazan ALAyInA iSyAn.
Tarih: 22.12.2010 21:05:35
Sil
|
GerÇek bir Aşk ÖyKüSü Nette Tanışan iki genç arkadaş olurlar. Zaman içinde sıkı bir Dostlğa dönüşen Beraberlklerini Zedelemmek için hiçbir zaman birbirlerini görmemeğe, fiziki özelliklerinden bahsetmemeye karar verirler.İsimlerin, şekillrin olmadığı Sadece ruhların derinliklernden ,gelen En samimi Duyguların dile Getirildiği zaman ve mekan unsurlarından soyutlanmış Bir birliktelik içinde Sürer dostlukları. Ve bir Gün Bakarlar ki birbirlerini tamamlayan iki varlık olmuşlar. Yazışmadıkları gün hatta saat Olmamaya başlamışlar. Adeta nefes alış gibi Doğal bir bütünleşme, isim Takamadıkları bir aşk gelişmiş içlerinde. Tüm beşeri sıfatlardan sıyrılmış, Bambaşka bir halmiş bu.aradan geçen zaman zarfında, artık Kesinlikle Birbirlerinden asla kopamayacaklarına inandıkları gün Tanışmaya ve evlenmeye karar vermişler.Ve ikisinin de çok iyi Bildikleri bir Kentin çok iyi Tanıdıkları bir sahilinde Buluşmak üzere anlaşmışlar.Hanımın Elinde Kırmızı güller ve Dudaklarında sevgi dolu bir gülümseme olacakmış. Erkek ise hiçbir Alamet Taşımayacakmış.Nihayet beklenen gün gelmiş. Genç erkek sözleştikleri yere yaklaştıkça kalbi duracak gibi oluyormuş. İşler biraz değişmeye başlamış kalbinde. ya Çok çirkin bir kadınsa sevdiceği, ya Kör, topal ya da…… İse. Biraz hata yaptığını düşünür gibi olmuş Ama çabuk savmış bu kendine ve Aşkına yakışmayan düşünceleri zihninden.Karşıda elinde bir gül tutan ve sağa ,Sola bakınan hanımı görmüş. İçi hop etmiş Fakat dudaklarında beliren düş kırıklığını biraz Olsun giderebilmek için bir, iki derin Nefes almış ve Son derece kararlı Adımlarla hanımın yanına yaklaşmış.Annesi yaşında Hatta daha da yaşlı, Saçları Pamuk gibi bembeyaz, Yüzü yaşadığı yılların derin izleri ile buruşmuş Fakat dudaklarında güzel Bir O Kadar da Şaşkın bir tebessümle kendine doğru yaklaşan genç erkeğe bakıyormuş. Gözleri bin bir soru ile kıpırdıyor, Yorgun Gözkapakları arada bir Feri kaçmış gözbebeklerini uzaklara yönlendiriyor ama yaşlı kadın gözlerini Genç erkeğin bakışlarına kilitlemeye çalışıyormuş.Zihninde çeşit, çeşit Zıt fikirlerin koşuştuğu genç adam bir, iki yutkundu ve gücünün son raddesindeki bir hıçkırıkla,"Merhaba Aşkım!!...Nasılsın." dedi.kadere teslim olmuştu. Söz vermişti. Biliyordu her şey olabilirdi. Bir an gözlerini kapadı ve yazışmalarını hatırlamaya çalıştı. Önca duygu dolu kelimeler, sevda yüklü vaatler, Parlak gelecekler nasıl olmuştu da Bu yaşı geçmiş hatunun kaleminden dökülebilmişti. Bir türlü inanamıyordu Fakat gerçek gün gibi ortadaydı.Yaşlı kadının elinde tuttuğu kırmızı güller aldı ve Tarif edilemeyen bir duyguyla onları öptü. Sonra elini uzattı ve,"Hadi kalkmana yardım edeyim Aşkım. buradan uzaklaşalım. " dedi.Olanları anlamsız gözlerle seyreden Yaşlı kadın dudaklarını araladı ve,"Ey oğul, Ben yıllardır bu kelimeyi unutmuş Anan belki Ninen yaşta bir kadınım. Neler oluyor anlayamadım Ama o gülleri elimden niye aldın. Onları bana şu ilerde Oturan genç kız verdi. Birini bekliyormuş, Burada buluşacaklarmış. Gelirse benim tarafımdan bu gülleri ona verir misin demişti. Ben de o Genci bekliyordum. Yoksa o sen misin?"Genç adam bir an soluksuz kaldı, Boğazında düğümlenen hıçkırık ve karmakarışık duygularla yaşlı kadının işaret ettiği yöne baktı. Bir çift sevgi ve Minnettarlıkla parlayan yeşil göz kendisine gülümsüyordu. Telaşla yaşlı kadının ellerini öptü ve Gülleri ona tekrar vererek işaret edilen tarafa koşmaya başladı. Genç kız da ayağa kalkmış onu bekliyordu."Seni izledim. Şayet gülleri almayıp geri dönseydin Sessizce buradan uzaklaşacaktım. seni doğru Tanımışım Aşkım |
|
|
Yazan ALAyInA iSyAn.
Tarih: 31.10.2010 18:30:06
Sil
|
yare minj xeyidi naşine silawa sereme bal hevbu hetta wi gava gava çawem pe kewt heser keti çawa ke sebepbu Li me mala we ne awa ewji melebukek jir ne bum zawa ey gidi dünyaye ey gidi mal xayin ke sebepbu lime mala wa ne awa eşka dila zore wella belomebe ez zanım bexet reşim şansemle tuneye ey gidi dünyaye ey gidi mal xayin
malemej ewarda heyya dozej şewe min go heyal xemme dunyaye hebi em herdu bernadın maj bel we kedere tujil min xeyidi ka beje sebebi ey gidi dünyaye ey gidi mal xayin em herdu bernadın maj bel we kedere ey gidi dünyaye ey gidi mal xayin eşka dila zore wella belomebe ez zanım bexet reşim şansemle tuneye ey gidi dünyaye ey gidi mal xayin
|
|
|
Yazan ALAyInA iSyAn.
Tarih: 27.09.2010 12:28:16
Sil
|
Sevdana Gönül Verdim Düşürdü Beni Dillere AŞKINA Yürek Verdim Savurdu Beni Dillere Ne Senle Nede Nede Sensiz Söz Geçmiyor Bu Yürege Yar Beni CANIM Beni Sakla Beni Ellerine SEVEMEM SENDEN BAŞKA GÖZÜM ARAR GÖZLERİNİ DİL SÖYLER KALBİM AGLAR YÜREK ÇEKER ÖZLEMİNİKULAGIMDAN SESİNİ GÖZLERİMDEN HAYALİNİ ATAMAM AH ATAMAM SEN OLMAYINCA YAPAMAM Bu Yürek Daha Sensiz Dahada Sessiz Geçiyor Bu Can Dertlere Dahada Ne Acı Veriyor Geleceksin Diyerek Gözler Yolunu Bekliyor Gelmedigin İçin AMEDLİ Hergün ÖLÜYOR SEVEMEM SENDEN BAŞKA GÖZÜM ARAR GÖZLERİNİ DİL SÖYLER KALBİM AGLAR YÜREK ÇEKER ÖZLEMİNİKULAGIMDAN SESİNİ GÖZLERİMDEN HAYALİNİ ATAMAM AH ATAMAM SEN OLMAYINCA YAPAMAM  |
|
|
Yazan ALAyInA İsYaN.
Tarih: 15.06.2010 22:02:55
Sil
|
"İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için." |
|
|
Yazan ALAyInA İsYaN.
Tarih: 02.04.2010 12:03:54
Sil
|
Belki bîmirim lî xerîbiyê Ez te nebinîm yaramîn / canamîn Ez aşîxê bejnate me Şêrinê çavreşamîn
Rojava bû, Şev tari ye Bê te nayê sebramîn Tu yi gûli lî baxêmîn Şin bû yi hevalamîn
Belki bîmirim jî bo axê me Eger bîjim jî bo te me Tu yi şin bû nav dilemin Ez evindarê te me |
|
|
Yazan ALAyInA İsYaN.
Tarih: 04.03.2010 08:59:47
Sil
|
Yıllar evvvel birbirini çok seven iki çiçek varmış.Bunlardan erkek olan ,sevgilisini o kadar çok seviyormuş ki baharda açtıklarında diger çiçeklerden onu kıskanıyormuş.Buna dayanamayan erkek çiçek baharda binlerce çiçegin içinde açmak ve kalabalıgın içinde kaybolmak yerine kışın dondurucu sogugunda açarak canından çok sevdigi sevgilisini daha fazla görmeyi hayal etmiş .Yine bahar gelmiş,bütün çiçekler topragı 7 renge boyamışlar. Erkek çiçek kışın kurdugu hayallerini anlatmış.Dişi çiçek sevgilisinin fikirlerini çok begenmiş, bir daha ki sefere hiçkimsenin açmaya cesaret edemedegi ,kışın dondurucu sogugunda açmak için sözleşmişler. Bahar bitmiş ,yaz geçmiş,kış gelmiş. Sevgilisine kavuşma hayali ile yerinde duramayan erkek çiçek ,karın bir yorgan gibi kapladıgı topragı delerek yeryüzüne çıkmış.Bembeyaz karlar içinde o renkleriyle göz kamaştıran sevgilisini aramış...Ama bulamamış . Ümidini yitiren erkek çiçek bir süre sonra üzüntüsünden boynunu egmiş ve sogugun şiddetine daha fazla dayanamamış ve hayatını kaybetmiş.İşte o günden sonra aşkı için kışın dondurucu soguguna bile aldırmadan karların içinde açan çiçege KARDELEN ve ona sadık kalmayıp aldatan sevgiliye HERCAİ adı verilmiş..! |
|
|
Yazan ALAyInA İsYaN.
Tarih: 23.02.2010 12:28:01
Sil
|
SatıLık Arkadaş,ParayLa KraL OLmaz Bizde....Biz Onurumuz İçin ÖLür, İtibarımız İçin Yaşarız...Bizde Sadakata Şart KoşuLmaz...Hiçbir İhanet Cezasız KaLmaz...KaLMaYaCaKTıRDa...Biz Burdayız ,Düşmanımız az,Dostumuz Çok...KoRKuMuZ YoK... •••• Buranın Sanal Ortam Olduğunu Unutmayalım Ortam Ne Kadar da Sanal Olsa İnsanlar Gerçektir•• |
|
|
Yazan ALAYINA İSYAN.
Tarih: 01.01.2010 08:24:14
Sil
|
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında sevdalanmış onun deli dalgalarına. Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, yüreğindeki duruluğa demiş ki suya: Gel sevdalım ol,hayatıma anlam veren mucizem ol...
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa al demiş Yüreğim sana armağan... Sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına...
Zamanla su, buhar olmaya,ateş, kül olmaya başlamış.Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı...Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su...
Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları... Aramış suyu diyarlar boyu, günler boyu, geceler boyu Bir gün gelmiş, suya varmış yolu Bakmış o duru gözlerine suyun, biraz kırgın, biraz hırçın. Ve o an anlamışaşkın bazen gitmek olduğunu. Ama gitmenin yitirmek olmadığını.... Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla.
İşte o zamandan beridir ki:Ateş sudan, su ateşten kaçar olmuş.....Ateşin yüreğini sadece su, Suyun yüreğini sadece ateş alır olmuş...
BEN YÜREĞİMİ VERDİM SANA ARTIK SENİN NE YAPACAĞINA KENDİN KARAR VER .........????? |
|
|
Yazan !m3rham3tsız!
Tarih: 20.05.2009 22:17:49
Sil
|
Dost bazen minik bir kuş bazen var olmayan sevgili, kimi zaman saksıda bir çiçektir, ama asıl dost seni senden çok sevendirDünyada birçok insan vardır. Kimi mutlu, kimi mutsuz, kimi ağlayıp, kimi gülüyor ama güzelliklere ve mutluluğa layık bir insan var ki,o da su an bu mesajımı okuyor.Dostluklara mesken ßu yürek asklara degıl sevgılının gozlerıne degıl dostun sozlerıne, selamın'a merhabasına muhtac bu yurek merhaba ey dost bu gece de yurektesın...Dostlar arasına hasret uçurumu girdiğinde, yıldızlarla vuslat köprüsü kurduk yürekten yüreğe. Gönlümüzün hasret günlüğüne unutmayı ve unutulmayı hiç yazmadık   |
|
|
Yazan xorte_amede_21_21
Tarih: 19.01.2009 14:03:37
Sil
|
SENİ SEVİYORUM... tüm kuşlar sadece seni şakıyordu göçmen kuşlar her kışta senden göç ediyor ve her bahar sana dönüyor nehirler sende başlar ve sende son bulur öyle büyük bir okyanussun ki çaylar, dereler, nehirler, denizler sende toplanır.... sen hayatsın bir tanem yaşamsın, aldığım her nefesim ve damarlarımda akan kanımsın sen bende öyle anlamlısın ki gözümden akan yaşımsın SENİ SEVİYORUM... bütün anlamlar seninle anlam bulur ve sen hayatımın anlamısın yaşantımın ta kendisi sen adını koyamadığımsın...
  |
|
|
Yazan xorte_amede_21_21
Tarih: 19.01.2009 14:02:15
Sil
|
ben seni hep senden uzakta yaşadım yanımda olmadığın anlarda hayaline sarıldım, varlığını hissetim yanımda sen hep benimlesin... baktığım en uzak noktada dokunduğum her şeysin... ufkumda, tenyerimde, şafaklarımda... sen her sabah seherinde, çiğ damlalarındasın... gece yatağımın sağ yanında ve rüyalarımın en yeşilindesin.... beğendiğim tüm filimlerin kahramanısın sanki okuduğum tüm şiirleri sen yazmışsın ve tüm aşk şarkıları sana söylenmiş en sevdiğim renk kırmızı ve en çok sana yakışırdı... gözlerinde ki ela bir sende var baharda açan her çiçek sen kokar tüm çağlalar tüm yemişler sen tadasın diye olgunlaşır... rüzgar bir senin saçlarını dalgalandırmak için eser. bilinen tüm hikayeler bizi anlatır ve yağmur her damlasında bizim için ağlar
 |
|