|
 |
Kimden:
B!TaNEM
21.11.2009 00:52:12
Kime:
B!TaNem
|
|
Biliyorum konuşacak birşeyimiz kalmadı,paylaşacak hiçbirşeyimiz yok.Yinede yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum,seninle konuşuyorum...
Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım,sevgimi aldım avuçlarımın arasına,ona sığınıyorum...Cümlelerimi kısalttım,kelimelerim buruk,gülüşlerim istenmeyen dudaklarımda...
Bir ihtimal gelişine sığındığımı farkettiysemde,engel olamadım gurursuz ama umutlu hasretine...Bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum,imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor...Bir çocuk gibi isteklerimi bastıramıyorum...Çalmayan telefonuma elim gidiyor,sana hala bende olduğunu ısrarla yazmaya çalışıyorum...Bende olan seni hiç kırmadım,değiştirmedim ve hep korudum desem de,sendeki benin nasıl olduğunu,gülüp gülmediğini anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum...
İçimdeki güzelliğine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum!Üşüyorum,bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı...Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok,hatırlamaktan usanmayacağım anılarım dışında...Isınabilmek için onlara sarılıyorum...Anlamsız ve cevapsız sorular hınzırca sırıtıyor,ben görmemeye çalışıyorum...Düşer uzak gibi görünüyordu ama yakındı...
Belki de görmeyi istemek gerekiyordu...Gözlerini aç desem kapatacaksın ama kapatma gözlerini!Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım falıma...Gözlerimi gelişlere verdim,gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş itiraf etti sonunda...Düşüncelerim gururlu,hayallerim ve sevdam değil...Gelseydin,kendimi unutup sana koşacaktım,susturacaktım içimdeki isyanı,kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini,sevinçten ağlayacaktım bu defa,mutluyken hemen sarhoş olmuşum gibi,dokunacaktım,sarılacaktım.Ama gelmedin,gelemezdin belki de gelmeye de hiç niyetin yoktu aslında...Kendimi kandırdığımı anladığımda ağlıyordum...
Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düşünürken,şimdi ayrılığın ardından çalınan her şarkı unutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş gibi geliyor...Sevdiğim ne çok şarkı varmış,bunu senin gidişin gösterdi bana...Her şarkıda sen varsın,her yerde,her gördüğüm insanda,denizde,gecede,uykumda...Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi...Bu bir marifetse eğer,neden benim yanımda değilsinki?Gözyaşlarım asilliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana...
Gittin!Belki de hiç gelmemiştin ben geldiğini sandım...Ayak uyduramadım yorgunluğuna...Dudaklarına düşlerindeki öpüşü konduramadım...
Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran,kimi zaman bir adamdokunuşlarında kendini bulan...Ama,en çok da imkansızın oldum...
Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum...İnanamadığın,yenemediğin,üzerinden atlayamadığım korkuların oldum...Ağladığın,bağırdığın ya da sustuğun isyanın oldum,sessizce boşalan gözyaşların,birikmişliğin oldum...Yüreğindeki adam ben olmak isterken yüreğine sığınan ve tozlanacak olan bir anı oldum...Haketmediklerin,artık yeter dediklerin ve herşeyin olmak isterken belki de hiçbirşeyin OLDUM...Söylesene ben gerçekten senin neyin oldum?Sesin hep uzakları çağırıyordu,ben üstüme alındım,sana geldim...Bilseydim,bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim?
Şimdi bir mevsimlik aşkın kaldı avuçlarımda sadece bir mevsim yaşanan ama bir ömür gibi gelen aşk...Kalbime henüz söyleyemedim gittiğini,öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum...Seni hala benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum...Gittin!Sevdanın yokluğuna alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların sonunda olması acıtıyor içimi...Suskunluğun en büyük silahındı,suskunluğunla vurdun beni asıl acı olan,canımı acıtan suskunluğun...
Merak etme,üstüne giydirmedim bu duyguyu,unutulmayan olmak sende daha güzel duruyor...Görüyorsun işte,aşka ve sana ihanet etmiyorum benim kırgınlığım aşka...Sen üstüne alındın...
sana son kez içimdekileri anlatmaya çalıştım
ancak bu kadar yapabildim elimden bu kadar geldi...
HOŞÇAKAL
|
|
 |
Kimden:
B!TaNEM
21.11.2009 00:50:27
Kime:
B!TaNem
|
|
VE GİTTİN Sabah Ezanlarından Sonra Okunan Selanmla Bitti Bu MasalGökten Düşen Tek Bir ElmaylaBaşladığım Yere Döndüm.Öğütlenen Ve Örgütlenen Bir YalnızlıklaHiç Hatırlanmayacak Günlerin İçindeydim İlk Zamanlar.."Gidersin" Diye Aklımdan GeçirdiğimGünlere İhanet Başladı Sonrasında..İkisi HariçGittin Ve Sesini Çok ÖzledimDoğru.Parmaklarımı Kırdım Telefonlara Uzanmamak Adına.Gittin Ve Sen Gibi Kimseyi Sevemedim.Sen Bana Gölgeni BırakmıştınBende Sana Kefene Sarılı Yüreğimi Birbirimize VerdiğimizHayat Hediyelerimiz Bu İkisi İşte..Hiçbir Akıl Hastanesi Kabul Etmedi Beni Yanıltmamıştı Aşkın Akılla Bir Alakası Varmıki Kabul Etsinler..Şaşırttım SeniGidersem DiyeAklından Geçirdiğin Düşüncelereİhanet Ettim..Gittin ÖlmedimAcıları Bana Akan Sevgimde BoğulmadımZamanla Unutursun Diyenlere İnatYokluğunu Varlığına ÇevirerekZamanları BüyüttümGidişinin İntikamına AlındımSermedim Kimsenin Yoluna KendimiYarısızlığa Yakışır İntiharları Seçmedim ZARAR VERMEDİM SANA VE SANA YAKIN BÜTÜN BİR HAYATA .AMA SEN YİNEDE GİTTİN. CANIN SAĞ OLSUN
|
|
 |
Kimden:
B!TaNEM
21.11.2009 00:48:53
Kime:
B!TaNem
|
|
ÖZLEM Bir gece, Gecede bir uyku, Uykunun içinde ben. Uyuyorum, Uykudayım, Yanımda sen..
Uykunun içinde bir rüya, Rüyamda bir gece, Gecede ben. Bir yere gidiyorum, Delice. aklımda sen..
Ben seni seviyorum, Gizlice. El-pençe duruyorum, Yüzüne bakıyorum, Söylemeden, Tek hece..
Seni yitiriyorum Çok karanlık bir anda. Birden uyanıyorum, Bakıyorum aydınlık Uyuyorsun yanımda, Güzelce |
|
 |
Kimden:
B!TaNem
26.02.2009 00:02:59
Kime:
B!TaNem
|
|
-HERŞEYİNİM- ben senin ağladıgın zaman gözyaşlarınım güldügünde tebessümünüm haylırışlarında feryatlarınım bir çiçegi kokladıgında hissettigin kokuyum bakışlarındaki ahenk benim sözcüklerindeki giz benim saçlarını savuran rüzgar tenini yakan güneşim çatlamış dudaklarına usulca konan bir yağmur damlasıyım arkanda seni izleyen gölgenim hislerindeki korku benim düşüncelerindeki korku benim gözlerindeki yeşil tenindeki sıcaklığınım yalan söyledigin zaman dogrunum seni dogru yola itenim yüregine aşk iksirini veren seni sevdalara sevk edenim içine çektigin nefesim hayata küstügünde yaşama sevincinim gönül taşlarına ektigin ümit benim susadıgında kana kana içtigin su üzerinde yazdıgın bembeyaz bir sayfa dilinden düşürmedigin türküyüm üzerine basıp geçtigin köprüyüm karanlıkta kaldıgında seni aydınlatan sonsuz ışığım bir kuş gibi uçmak istediginde çırğındıgın kanatların benim daldıgında suyun diplerine yedigin vurgunum çıktıgın dağın zirvesiyim ellerinde yoğurdugun hamurum seni sarhoş eden şarap benim gözyaşlarınım feryatlarınım tebessümünüm hissettigin korkuyum bir yagmur damlasıyım gölgenim yeşilin çelişkin sıcaklığın benim sevincin üzüntün kederin kalbin yüregin her şeyinim ben senim. *** |
|
 |
Kimden:
B!TaNem
26.02.2009 00:01:04
Kime:
B!TaNem
|
|
*UNUT~BENİ~CAN*
Bu kaçıncı gece hasretinle yandığım Kaçıncı gece yıldızları yıkadığım göz yaşlarımla? Mesafeler yırtıldı hıçkırıklarımla Bosnalı kadınlar duydu feryadımı. Sen, sen duymadın mı can?
Ne vardı bu kadar uzak yerlerde açacak? Benden uzak o iklimlerin, Benden uzak o şehrin, Kahrolası o kalabalıkların Benim kadar ihtiyacı mı vardı sana, Benim kadar hasret çekti mi Kahrolası o şehrin semaları, Benim kadar yandı mı? Ne vardı can? Ne vardı uzak iklimlerde açacak?
Ne vardı Kendimizi bu kadar kahredecek? Kara trenler umut olmamalıydı, uzayan yollarda kalmamalıydı bakışlar. Dünya, bir tek nokta olmalıydı can... Bir tek noktada doğmalıydık. Dönüp dönüp sana varmalıydı yollar, Ben, hep hasret türküleri söylememeliydim, Sen, hep hasret şiirleri okumamalı. Hasret diye bir söz olmamalıydı lügâtlarda Geceler boyu hergün göz yaşlarımla ıslanmamalıydı yıldızlar.
Gönlüm bu sevdaya dar gelir oldu Boğuyor karanlıklar can... Mesafeler kurşun oldu amansız, Feryadıma şahit oldu yıldızlar Can... Can... Hasretin ağır bir yük omuzlarımda. Ben çekmekten usandım, sen usanmadın mı?
Bildim, bitmeyecek bu hasret! Uzak iklimlerde açmış iki çiçeğiz. Hangimiz gelsek diğerinin yanına, Kuruyup, kaybolacağız. Ben, kıraç topraklara döndüm can, Ben, kurumuş dereler gibiyim. Issız mağaralarda kaldı umudum. Belli bu sevda kahredecek bizi, Unut be can...
Unut bu sonu gelmez sevdamızı... bırak yeni güneşler doğsun semalarında bulutlar gizlemesin yıldızlarını yeniden başlasın herşey yeniden doğ bensiz şafaklarda. Unut can, unut senin için yazdığım sevda şiirlerini. De ki bir rüya idi bitti. De ki bir hayaldi, solgun aynalarda yansıyan. De ki bir romandı, sonu koskoca bir hiçle biten. Unut beni can, Unut vakit varken...
Bırak hasretin bana kalsın. Varsın cehenneminde kavrulsun gönlüm. Ben yine her gece saçlarını koklayayım uzak yıldızlarda. Gözlerimde takılı kalsın hayalin. Sen unut can, sen unut! Kahredersem, Milyon kere kahrolayım! * * * |
|
 |
Kimden:
B!TaNem
26.02.2009 00:00:24
Kime:
B!TaNem
|
|
~SEVDİM~ ben daha çok uçurum kenarlarında açan diri yaban çiçeklerini sevdim uzanıp kokusunu içime çekerken uçuruma düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalındıgı için ben daha çok sonbaharları sevdim yepyeni aşklara bereketli bir toprak olacak kadar yıkımı sağladıkları için ben daha çok masum günahları sevdim en dehşetli hazların ardından girilen günahın vicdana yapacağı baskılarla boğuşulması gerektigi için ben daha çok acı çeken insanları sevdim acıların onları olgunlaştırıp daha iyi bir insan haline getirecegini bildigim için ben daha çok kadının gizli erotik olanını sevdim büyük yüregiyle birlikte içindeki gizli kadını tüm açıklığıyla sunacağını bildigim için ben daha çok BABAMI sevdim içimdeki romantik hergeleyi bana miras bıraktığı için ben daha çok kalabalıkları degil yalnızlıgı sevdim içimdeki benle rahatça arkadaşlık yapabilmemi sağladığı için ben daha çok bahtsız insanların kahramanı olduğu kitapları sevdim mutlulukların büyük bedelleri oldugunu bana çok iyi anlatabildikleri için ben daha çok belli bellirsiz bir endişeyle karılmış hüzünlü bakışları sevdim arkalarındaki bir büyük yürek ve derin bir vicdandan süzülüp geldikleri için ben pırıl pırıl bir güneşten daha çok aydedeyi sevdim dalgaların melodisine şarabımın rengine beynimdeki kişiliklerin uyumuna ve duygularıma anlam katan o sihirli geceleri yarattığı için ben daha çok derinlikleri sevdim hayatın gizleri ve mutlulukların ipuçlarının oralarda bulunduğu için ben daha çok ölüme yakın duran ve ondan korkmayan insanları sevdim hayatın ne kadar ciddi bir şekilde yaşanması gerektigini ve keşkeleri az oldugu için ben daha çok binlerce sözcükten ziyade beden dilini sevdim içinde yalandan eser barındırmadığı için ben daha çok tanımlanmış hayatların yerine belirsizlikleri sevdim belirsizliklerin içinde bile süprizlere her zaman yer oldugunu bildigim için ben daha çok gerçekleri degil hayalleri sevdim hiç bir gücün hayallerime kelepçe vuramıyacağını bildigim için ve ben daha çok güvenin yerine özgürlügü sevdim güvensizlik içinde bile özgürlügün insana daha çok yakıştıgına inandıgım için. ......... |
|
 |
Kimden:
B!TaNem
25.02.2009 23:59:21
Kime:
B!TaNem
|
|
~EGER~ yaşamak bu kadar zor olmazdı ölüm bu kadar basite indirgenmeseydi eger aşk bir nefeste sona ermezdi inan umut bu kadar çabuk tüketilmeseydi eger ölüm bu denli güzel gelmezdi bana sensizlik bu kadar zor olmasaydı eger yollar asla sorun çıkarmazdı korkulara sığınmak olmasaydı eger sevgi bu kadar çabuk tüketilmezdi emege gerçekten saygı duyulsaydı eger dünyaya sınırlar çekilmezdi sanırım yüreklerde bencillik olmasaydı eger mutluluk bu kadar güzel gelmezdiki umutsuzluk bu kadar çirkin olmasaydı eger sensizlik bu kadar zorlamazdı beni bu kadar sıkı sıkı bağlanmasaydım eger ateş bile yakamazdı deli gönlümü inan yokluğun bedenimi böyle kuşatmasaydı eger gözlerim bu kadar anlamsız bakmazdı her gördügünü sen sanıp aldanmasaydı eger gece bu kadar karanlık olmazdı gözlerime gülüşün o eski kekreligini yitirmeseydi eger her aşk ayrılıklara gebe kalmazdı bir şeyler gerçekten paylaşılmıssa eger yürek burkulmaları hiç yaşanmazdı gönülde insan sevgisi yeşerseydi eger sana bu denli bağlanmazdım belki sende beni sevdigini söylemeseydin eger tükenirmiydi bu devasa umutlar ansızın elvadalar yürekleri dağlamasaydı eger seni hala sevebilirmiydim sanırsın yüregimde derin bir iz bırakmasaydın eger yokluğun bu kadar acı verirmiydi yüregime varlıgın baldan tatlı ve güzel olmasaydı eger hayatımı sana feda edebilirmiydim uğrunda ölecek kadar sevmeseydim eger yüregim kanarmıydı gün boyu böyle ayrılık hançerini saplamasaydın eger hançer geçermiydi tenimden benim duygularımı bu denli inceltmeseydin eger üşürmüydüm fırtınada karda boranda sesinin sıcaklıgını benden esirgemeseydin eger bu şehir bu denli dar gelmezdi bana yaşadıgın şehirde olmak istemeseydim eger O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer. Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer. Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık, çalınan birinin kalbiyse eğer. Korkulacak bir yanı yoktur aşkların, insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer. O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses, hiçbir zaman duyulmasaydı eğer. Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar, kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer. Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla, öylesine delice bakmasalardı eğer. Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de, kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer. Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin, son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer. Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman, meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer. Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman, beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer. Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla, tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer. O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi, yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer. O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar, son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer. Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri, her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer. Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de, dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer. Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel, namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer. Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından, dokunulası ipekten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer. Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de, sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer. Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine, kulağına okunacak biri olsaydı eğer. İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de, kartvizitinde "onca ayrılığın birinci dereceden failidir" denmeseydi eğer. Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar, ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer. Issızlığa teslim olmazdı sahiller, kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer. Sen gittikten sonra yalnız kalacağım. Yalnız kalmaktan korkmuyorum da, ya canım ellerini tutmak isterse... Evet Sevgili, Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu, kim uzanmak isterdi ince parmaklarına, mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!! * * * |
|