|
 |
Kimden:
SELENA_27
20.05.2010 13:45:57
Kime:
selena_27
|
|
En Yüksek Sesimle susuyorum... Dünyaya hükmeden gücün... En masum Çocuğun... Haşarı toy bir gencin... Ve ahireti gözleyen yaşlının en dirayetlisi Susandır... Susmak bazen Aşktır sineye çekilen... Bazen baş kaldırıdır, bir direnişin... Susmak sabrın direncidir gönülde öykü... Susmak sevdaları kavuşturan bir köprü... Bazen öfkelerin bastırılmasına, dökülen su... Bazende kin ve nefrete vurulan gem... Susmak bazen haksızlıklar karşısında umutsuzluk... En önemlisi ise Bilgeler huzurunda erdemliktir susmak... Bazen bir cezadır görmeyen göze, duymayan kulağa... Bazen kat etmektir bir yolu, düşmeden ayağa... Bazende küskünlüktür her şeye rağmen çıkmayan cana... Her şeyden öte çok şey anlatmaktır susmak, anlayabilene....
|
|
 |
Kimden:
SELENA_27
12.05.2010 16:29:46
Kime:
selena_27
|
|
gidiyorsun ya bilmem kaçıncı kez… Bittim sanıyorsun.. Yanılıyorsun vefasızım.. Yanılıyorsun… Sen benim yüreğimde ben istediğim için güzeldin... Ben istediğim için görüldü onca rüya... Onca hayallere ben istediğim için ev sahipliği yaptı bu yürek… Ben var ettim seni içimde ben yücelttim ben… Ben istediğim için senin gözlerinde geldi baharların en güzeli ben istediğim için en mavi umutlar senin oldu… Sana geldi tüm yollar… dedim sana… Değildi vefasızım kader değildi.. Ben istediğim için koyduğun noktalara hep bir virgül eklendi… Baş kaldırıyorum şimdi asi sevdana isyanlarım diz boyu… Sana yüreğime hükmetme hakkını vermiyorum… Alıyorum elinden aşkın kural tanımaz taraflarını sana bırakmıyorum hatıralarımı… Yokluğum yakacak ya canını eskileri andıkça ben yanmayacağım yokluğunda… Akıllı adamın işi değil aşk… Hep duygularım hükmetti hayatıma… Artık sıra mantığımda… Orada bitiriyorum seni önce.. Can evinden vuruyorum seni yokluğunu umursamıyorum… Maske takmaktan da vazgeçtim… Seni en uç noktada beynimde bitiyorum.. Biliyorum ki ben var ettim bu aşkı… Seni kurdum önce hep aklımda sonra yarattım ezberlettim yüreğime… İnce ince işledim nakış gibi var olduğun sürece varım dedim… Şimdi yoksun.. Yokum… İzin vermiyorum canımı yakmana bu hakkı tanımıyorum sana.. Nasıl başlattıysam işte öyle bitiriyorum.. Şimdi son kez anıyorum seni son kez kaçamak dokunuşların geliyor aklıma ve yüzüme düşen saçlarımın arasından sana baktığımda kaçamak bakışlarını yakaladığım anları son kez anıyorum… Zorluyorum kendimi diye… Öpüşlerini hatırlıyorum ama eskiden hatırladığım gibi olmuyor sadece hatırlanıyor işte sözüm ona… Hissedilmiyor… Yapıyorum işte bununda üstesinden geliyorum… Bitiriyorum… Öyle ki azar azar yok ediyorum benliğimde… Bir kadeh içki alıyorum masama boğuyorum seni… Can çekişlerini görüyorum şimdi…. Diz boyu yardım çağrıların uğulduyor kulaklarımda…. Kurtarmıyorum… Bilmediğin bir şey var onu da ben hatırlatıyorum… Kadehlerde boğulanlar dönemezler boğanlarla aynı masaya… Ölüyorsun işte ve ben umursamıyorum…
Dedim ya kafama göre rastgele seçip tüm haklarına el koyuyorum….
KİMİN YÜREĞİNDEN KİMİ KOVUYORSUN ?
|
|
 |
Kimden:
selena_27
09.05.2010 11:09:57
Kime:
selena_27
|
|
BİR ZAMANLAR !!!
Bir zamanlar dünyaya gelmeye hazırlanan bir çocuk varmış. Bir gün Tanrı'ya sormuş "Tanrım, beni yarın dünyaya göndereceğini söylediler. Fakat, ben o kadar küçük ve güçsüzüm ki, orada nasıl yaşayacağım?"
"Tüm meleklerin arasında senin için bir tanesini seçtim, O seni bekliyor olacak ve seni koruyacak. Meleğin sana hergün şarkı söyleyecek ve gülümseyecek. Böylece sen onun sevgisini hissedecek ve mutlu olacaksın." "Peki, insanlar bana birşey söylediklerinde, dillerini bilmeden, söylediklerini nasıl anlayacağım?"
Meleğin sana dünyada duyabileceğin en tatlı ve en güzel sözcükleri söyleyecek.
"Sana konuşmayı, dikkatle ve sevgi ile öğretecek."
"Peki, ben seninle konuşmak istersem ne yapacağım?"
"Meleğin sana ellerini açarak bana dua etmeyi de öğretecek."
"Dünyada kötüler olduğunu da duydum. Beni onlardan kim koruyacak?"
"Meleğin seni kendi hayatı pahasına da olsa koruyacak."
"Fakat, ben seni bir daha göremeyeceğim için çok üzgünüm."
"Meleğin sana sürekli benden söz edecek ve ulaşmanın yolunu öğretecek."
O sırada cennette bir sessizlik olur ve dünyanın sesleri cennete kadar ulaşır. Çocuk gitmek üzere olduğunu anlar ve son bir soru sorar
"Şimdi gitmek üzere isem, benim Meleğimin adı ne?"
"Meleğinin adının önemi yok yavrum. Sen onu, ANNE diye çağıracaksın."
|
|
 |
Kimden:
SELENA_27
28.04.2010 17:48:51
Kime:
selena_27
|
|
BAZEN DÖNÜP BAKTIGINDA BIR IZ GÖRMEK ISTERSIN,GÖREMEZSIN CÜNKI, MEGER HIC BIR IZ BIRAKAMAMISSIN SEVDIGINDE,SEN GITMISSIN O SILMIS... BAZEN DÖNÜP BAKMAK BILE ISTEMEZSIN KESKELER VE BELKILER SENI BOGAR DIYE, BAZEN ISE AYNAYA BAKARSIN DAKIKALARCA SONRA YASADIKLARINI DÜSÜNÜRSÜN, BUNLARI HAK EDEN BEN MIYIM DIYE,TAM BAGIRIP HAYKIRMAK ISTERKEN SESIN KESILIR ANIDEN, AGLAMAK ISTERSIN HICKIRA HICKIRA AMA YAS AKMAZ GÖZÜNDEN... BAZEN HAYAT TÜM ÜMITLERINI SENDEN ALIP BI CEKMECEYE KALDIRIR VE ORAYIDA SIKICA KILITLERSİN ACAMAZSIN CÜNKI TEK BASINA KADERE KAFA TUTAMAZSIN...TUTAMADIMDA!!!
|
|
 |
Kimden:
selena_27
22.04.2010 18:11:06
Kime:
selena_27
|
|
Farkında olmalı insan..Kendisinin,hayatın olayların,gidişatın farkında olmalı.Farkı fark etmeli,fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen...Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını FARK ETMELİ.Anne karnına sığarken dünyaya nasıl sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli...Şu çok geniş görünen dünyanın,ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli.Henüz bebekken 'dünya!Benim!dercesine avuçlarının sımsıkı kapalı olduğunu,ölürken de aynı avuçların'herşeyi bırakıp gidiorum işte!' dercesine apaçık kaldığını fark etmeli.Ve kefenin cebinin bulunmadığını fark etmeli.Baskın yeteneğini fark etmeli.Sonra Azrailin her an sürpriz yapabileceğini,nasıl yaşarsa öyle öleceğini fark etmeli insanVe ölmeden evvel ölbilmeli.Hayvanların yolda kaldırımda çöplükte Ama kendisinin güzel hazırlanmış mükellef bir sofrada yemek yediğini Fark etmeli.Eşref-mahlukat olduğunu fark etmeli.Ve ona göre yaşamalı.Gülün hemen dibindeki dikeni,dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli.Eşine'seni çok seviyorum!'demenin mutluluk yolundaki müthiş gücünü fark etmeli.Dolabında asılı 25 gömleğinin sadece üçünü giydiğini ,ama arka sokaktaki komşusunun o beğenilmeyen gömleklere muhtaç olduğunu fark etmeli.Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli. FARK ETMELİ Ömür dediğin üç gündür, Dün geldi geçti yarın meçhuldür,O HALDE ÖMÜR DEDİĞİN BİR GÜNDÜR O DA BUGÜNDÜR.
|
|
 |
Kimden:
selena_27
22.04.2010 18:10:22
Kime:
selena_27
|
|
Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı. Fakat bir tanesi çok kurnaz atılgan ve hareketli, diğeri ise çok saf, dürüst ve sessizdi. Bir gün kurnaz olan arkadaş , diğer arkadaşın yanına giderek işlerinin bozulduğunu söyler ve kendisinden para ister. Samimi dostu onu hiç kırmaz ve elindeki bütün parayı arkadaşına verir. Arkadaşı bu parayla işlerini düzeltir. Bir süre sonra kurnaz olan yine arkadaşının yanına gider ve arkadaşının evlenmek üzere olduğu nişanlısını çok beğendiğini ve kendisine vermesini ister. Arkadaşı çok şaşırır, ne diyeceğini bilemez.Fakat aralarında o kadar kuvvetli bir sevgi vardır ki arkadaşına hayır diyemez, nişanlısını arkadaşına verir.
Zaman içinde Saf olanın işleri bozulur ve birden arkadaşı aklına gelir ben ona sıkıştığında iyilik yapmıştım diyerek arkadaşının iş yerine gider ve kendisine çalışması için iş vermesini ister. Arkadaşı ona iş vermez. Bizimki pişmanlık ve üzüntü içinde geri döner ama yinede arkadaşına kızamaz. Bir gün sokakta dolaşırken yanına hasta ve yaşlı bir adam yaklaşır. Fakir olduğu için ilaç alamadığını söyler. Bizimki yaşlı adamcağıza acır, istediği ilaçları alır ve adamcağıza verir. Kısa bir süre sonra yaşlı adamın öldüğünü duyar. Yaşlı adam çok zengindir ve bütün mirasını kendisine bırakmıştır.
Saf adam artık zengindir. Biraz da sevdiği dostuna olan kırgınlığıyla dostunun iş yerinin karşısında bir ev alır ve oraya yerleşir. Bir gün evinin kapısını dilenci bir kadın çalar. Yaşlı kadın çok aç olduğunu, kendisine yemek vermesini ister. Bizim saf hiç düşünmeden kadını içeri alır karnını doyurur, Kimsesi olmadığını öğrendiği kadına Kendisinin de yanlız olduğunu söyler ve bu evde birlikte yaşıyalım sen evin işlerini ve yemekleri yaparsın der, yaşlı kadın hiç düşünmeden kabul eder. Bir süre sonra yaşlı kadın bizimkine, kendine uygun bir kız bulup evlenmesini söyler. Bizimki böyle bir kızı nasıl bulacağını, kendisinin tanıdığı olmadığını söyler.Yaşlı kadın ona uygun bir kız tanıdığını ve kendisiyle görüştürebileceğini söyler. Görüşmeler sonucunda evlenmeye karar verilir ve düğün davetiyeleri basılır. Bizimkisi kırgın olduğu halde çok samimi dostunu yinede unutamamıştır. Biraz da geldiği konumu görmesi açısından samimi arkadaşına da davetiye gönderir . Düğün günü gelir çatar. Saf adam düğün salonunda bir şeyler söylemek isteğiyle mikrafonu alır ve başlar yaşadıklarını anlatmaya Eskiden çok sevdiğim bir dostum vardı. Bir gün işleri bozulunca benden borç para istedi elimdeki bütün parayı verdim. Evlenmek üzere olduğum nişanlımı çok beğendiğini söyleyerek benden istedi. Çok üzülerek onu da kendisine verdim . Çünkü biz gerçek dosttuk onun üzülmesini istemedim. işlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim ve çalışmak için kendisinden iş istedim. Bana iş vermedi. çok üzüldüm, ama yinede arkadaşıma kızmıyorum .çünkü biz gerçek dosttuk. Bu konuşma üzerine kurnaz olan arkadaşı daha fazla dayanamaz mikrofonu eline alır ve başlar konuşmaya Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı. İşlerim bozulduğunda kendisinden para istedim, bütün parasını bana verdi. Sonra ondan nişanlısını istedim, üzülerek nişanlısını da verdi. Nişanlısını istememin nedeni o kadının arkadaşıma layık olmamasıydı (Hayat kadınıydı) Kendisi çok saf olduğu için arkadaşımı o kadından bu şekilde kurtardım.İşleri bozulduğunda gelip benden iş istedi, Arkadaşımı kendi emrimde çalıştıramazdım, o yüzden iş vermedim. Günün birinde karşılaştığı yaşlı adam benim babamdı. Babam ölmek üzereydi, onu arkadaşımın yanına ben gönderdim ve mirasını ona ben bıraktırdım. Evine gelen dilenci kadın benim annemdi.Ona bakıp iyi yaşamasını sağlamak için gönderdim. Şu anda evlenmekte olduğu kız de benim kız kardeşim. Onu arkadaşımla evlenmesine ben ikna ettim.
|
|
 |
Kimden:
selena_27
12.04.2010 13:49:12
Kime:
selena_27
|
|
Yıllar evvvel birbirini çok seven iki çiçek varmış.Bunlardan erkek olan ,sevgilisini o kadar çok seviyormuş ki baharda açtıklarında diger çiçeklerden onu kıskanıyormuş.Buna dayanamayan erkek çiçek baharda binlerce çiçegin içinde açmak ve kalabalıgın içinde kaybolmak yerine kışın dondurucu sogugunda açarak canından çok sevdigi sevgilisini daha fazla görmeyi hayal etmiş .Yine bahar gelmiş,bütün çiçekler topragı 7 renge boyamışlar. Erkek çiçek kışın kurdugu hayallerini anlatmış.Dişi çiçek sevgilisinin fikirlerini çok begenmiş, bir daha ki sefere hiçkimsenin açmaya cesaret edemedegi ,kışın dondurucu sogugunda açmak için sözleşmişler. Bahar bitmiş ,yaz geçmiş,kış gelmiş. Sevgilisine kavuşma hayali ile yerinde duramayan erkek çiçek ,karın bir yorgan gibi kapladıgı topragı delerek yeryüzüne çıkmış.Bembeyaz karlar içinde o renkleriyle göz kamaştıran sevgilisini aramış...Ama bulamamış . Ümidini yitiren erkek çiçek bir süre sonra üzüntüsünden boynunu egmiş ve sogugun şiddetine daha fazla dayanamamış ve hayatını kaybetmiş.İşte o günden sonra aşkı için kışın dondurucu soguguna bile aldırmadan karların içinde açan çiçege KARDELEN ve ona sadık kalmayıp aldatan sevgiliye HERCAİ adı verilmiş HAYAT BOŞ İŞTE !!!!!! |
|
 |
Kimden:
SELENA_27
08.04.2010 22:45:16
Kime:
selena_27
|
|
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında > sevdalanmış onun deli dalgalarına. > Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, > yüreğindeki duruluğa > Demiş ki suya: > Gel sevdalım ol, > Hayatıma anlam veren mucizem ol... > > Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa > al demiş > Yüreğim sana armağan... > Sarılmış ateşle su birbirlerine > sıkıca, kopmamacasına... > > > Zamanla su, buhar olmaya, > ateş, kül olmaya başlamış. > Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı... > Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de > yüreğindeki kederi de > alıp gitmiş uzak diyarlara su... > > Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları... > Aramış suyu diyarlar boyu, > günler boyu, geceler boyu > Bir gün gelmiş, suya varmış yolu > Bakmış o duru gözlerine suyun, > biraz kırgın, biraz hırçın. > > Ve o an anlamış > aşkın bazen gitmek olduğunu. > Ama gitmenin yitirmek olmadığını.... > Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla. > > İşte o zamandan beridir ki: > Ateş sudan, > su ateşden kaçar olmuş.. > > Ateşin yüreğini sadece su, > Suyun yüreğini > Sadece ateş alır olmuş... |
|
 |
Kimden:
selena_27
05.04.2010 11:39:38
Kime:
selena_27
|
|
Hiç sevdin mi senin olmayan birini? Sen hiç duydun mu başka bir yüreği kendi göğsünde atar gibi... Üzüldün mü yanaklarından süzüldü mü hiç bir başkasının gözyaşları... Yabancı hıçkırıklar gelip düğümlendi mi göğsünde... Düşündün mü geceleri... senin olmayan rüyalar gördün mü?.. Senin olmayan birini sevdin mi? Gökyüzüne baktın mı yıldızlar düştü mü güneş doğdu mu her gecenin sonunda? Uyandın mı başka birinin sabahına? Hiç sevdin mi sen Duydun mu başka bir yüreği kendi göğsünde atar gibi... Gülümseyişini hissettin mi belli belirsiz senin dudaklarındaymışçasına yakin... Sıcak... Hiç sevdin mi senin olmayan birini? Senin olmayan bir şehirde bir gecede bir bedende yasadın mi hiç?
|
|
 |
Kimden:
selena_27
31.03.2010 21:43:03
Kime:
selena_27
|
|
HAYATI ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENİN ! Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani ağzınla kuş tutsan "Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz. Sen, "Ama senin için şunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın. Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı Öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.... Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun asolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler, ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma yasadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini... |
|
 |
Kimden:
SELENA_27
31.03.2010 13:07:52
Kime:
selena_27
|
|
Ne Gülümsemek Mutluluktur Nede Ağlamak En Büyuk Acının İfadesidir..Ne Seni Seviyorum Sözü Gerçek Sevgidir Nede Sevdiğini Söylememek Sevmediğinin Göstergesidir..Hayat Ne Gideni Geri Getirir Nede Kaybettiğin Zamanı Geri Verir.. Ya Yaşamak İstediklerini Zamanında Yaşıyacaksın Yada Yaşamak İstediklerini Uğraşmadığın İçin Geçip Gidişine Üzüleceksin..!! |
|
 |
Kimden:
selena_27
29.03.2010 13:24:02
Kime:
selena_27
|
|
ŞeRefLe ßiTiRiLMeSi GeReKeN eN aSiL GöReV HaYaTTıR.ßiR LoKMa eKMeK içiN şeRefiNi çiğNeTMeYe ßiR aNLıK eğLeNCe içiN SeRVeTiNi TüKeTMeYe,ßiR ZaMaNLıK MeVKii içiN eL aYaK öpMeYe,iNSaNLaRı eZip GeçMeYe,GüNLüK MeNfaaTLeR içiN oNuRuNu TeRK eTMeYe ßiR KıSıM iNSaNLaRa KıZıp TüM iNSaNLaRa DüşMaN oLMaYa DeğMeZ ßu HaYaT.. |
|