[Üye Olmak İstiyorum] [Ana Sayfa] [Üye Arama]



Ankara 0650 üyesinin yazdığı mesajlar
Kimden: Ankara 0650

28.02.2010 15:03:45



Kime: Ankara 0650

Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz? Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz? Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın? Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın? Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye? Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye? Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren? Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren. Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline? Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde? Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı? Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı? Hangi cama kafa atsam? Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam? Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam? Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam. Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam. Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür? Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür? Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine? Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene? Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın? Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın? Hiç sanmam! ... Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! . Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz. Hangi mübarek dua, Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye? Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye? Olur mu be! . olur mu? Bu da benim gibi adama yapılır mı? Aşk dediğin mendil mi? Buruşturup bir kenara atılır mı? VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı? Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden? Hangi pense kopardı bizi birbirimizden? Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini? Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini? Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı? Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı? Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti? Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti? Dağ gibi adamı eze eze! ..... Hangi anası tipli parlak çömeze, Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze? Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı? Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı? Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı? Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı? Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni? Ve! .. Hangi su bağışlatır? Hangi musalla temizler seni? Bu Nasıl Ayrılık? ...


Kimden: Ankara 0650

28.02.2010 01:59:27



Kime: Ankara 0650

Ask etine islemis bir nasir gibidir. Ya canin yana yana adim atacaksin , yada canini yaka yaka söküp atacaksin her iki secimindede bir gercek olacak canin cok ama cok yanacak ....


Kimden: Ankara 0650

28.02.2010 01:52:31



Kime: Ankara 0650

aşk vazgeçmemektir..bitirmemek hep yürümektir yorulmadan.. sabretmektir. çoğu zaman ağlarken gülmek,uzaktan sevmek,bakmadan görmek,dokunmadan hissetmek,kavuşmak için sabretmektir.! aşkkk hep var olmaktır.. ve tüm bunların sonunda ölümsüz mutluluğa varmaktır.....


Kimden: Ankara 0650

28.02.2010 01:49:47



Kime: Ankara 0650

Gerçekten inanıp sevseydin beni
Böyle sabahları bekler miydim hiç
Çoktan yanımda olurdun çoktan
Gece üç beş nöbetlerine dikmezdin beni
Sensiz kaldığım ilk günden beri
İçimde bir umut vuslata dair
Akşamları imzaladım gözyaşlarımla
Seni aramıyor seni sormuyorsam
Bu senden vazgeçtim demek değildir
Bir daha böyle sevecek olsam bir kalemde silerdim seni


Kimden: Ankara 0650

27.02.2010 00:30:04



Kime: Ankara 0650

Yandım askından yaralandım
Sevdandan son nefes son nefes
Benim sevdiğim kadar
Kimse sevemez gülüm
Eller değerini bilemez
Bir tek bendim sana can atan
Kimin uğruna ortalığı yakan
Senin için yaşıyorum
Neden diye sorma içimdeki seni
Öldüremem korkma oda
Allahın bana bir emaneti
Ama kaybettim nedir
Bunun sebebi
Umutlara bir umut koymuşum
Bilemiyorum çok çaresiz kalmışım
Damarlarımdan giden bir kandın
Bak halime
Bırakın damlasın bekliyorum
Yâda ölüme gidiyorum
Mezar taşıma yazın onu seviyorum
Allah belanı versin kafayı bozuyorum
Son nefesime kadar dua ediyorum
Allahım onu sen koru yarabbi
Onsuz ben hayatta neyleyim
Bir gülüm olmuştu oda soldu
Kalp yaşlarım kırmızı yağmur oldu
Gözlerim görmez göremez oldu
Ellerim tutmaz tutamaz oldu
Kalbim yavaşlar nefesim daralır
Son nefeste gözlerim seni arıyor
Yüreğim sana yanıyor
İçimde bir ses sana bağırıyor
Nerelerdesin nerelerde dayanamıyorum
Hasretine batıyorum gecen her günlerimde
İnsafsız insafsız yinede seni seviyorum
Ellerin sözlerin gözlerin hayallerin
Geri gel gülüm bebek gibi seveyim ama
Nafile haber alamıyorum
Kara günlere derin dalıyorum
Özlemekle ben zaten ölmüşüm
Hasret çekmekle solmuşum
Fırtınalar eser geceleri depremler vardir
Gündüzleri bir silahım var birde kursunum
Bir gün sıkarım ama
Umutlarım eğer geri dönmezsen
Bilirsin ben yok olursam
Sen bilirsin mezarımın
Yanındaki kursuna bakarsın
Güller bırakmaz kursun bırakırsın
Kara topraklarıma leke bırakma
Yeter ulan artik patlıyorum
Kalbim yaralı derinde yaralı
Adam gibi seversin ama faydasız
Demek ki haa giden giden haa
Demek ki haa çeken gider haa
Beyazlar içinde görmek isterdim
Ama bak kaderime
Nede severmiş kalp atışlarım
Bilemiyorum artık ben
Ben gidiyorum gözlerim seni arıyor
Seni yüreğim sana yanıyor
Sana içimde bir ses sana var
Sana bağırıyor sana nerelerdesin
Nerelerde dayanamıyorum
Hasretine batıyorum gecen
Her günlerimde insafsız
İnsafsız yinede
Yinede seni seviyorum


Kimden: Ankara 0650

27.02.2010 00:27:56



Kime: Ankara 0650

Yeniden baslayamam yakamam kalbimi
Sen yasattin öldürdün sendeki hislerimi
Hatirla kal demistim sen giderken ardindan
Dinlemedin el oldun vurup gittin acimadan
Aglamak fayda etmiyor
Aska pismanlik yetmiyor
Denemekle olmuyor…
Yalvarsan yakarsanda bos
Istemem düs yakamdan düs
Sen bir yalansin askin bos
Eskimis hatiralar resimler fotograflar
Dort yanimda huzun dort yanimda anilar
Nerdeydin soyle bana ben aglarken askima
Simdi cikip karsima dondum deme bana
Aglamak fayda etmiyor
Aska pismanlik yetmiyor
Denemekle olmuyor…
Yalvarsan yakarsanda bos
Istemem düs yakamdan düs
Sen bir yalansin askin bos
-SIIR-
Her kapiyi carpip gitmenin bir dönüsü oldugunu
Her seven kalbin ahinin tuttugunu
Asklarin bile zamanla bittigini
Kaybettikten sonra ogrenenlerden oldum
Seviyordum ya hani… seviyorum…
Ama… birakipta.. gitmeden onceki seni


Kimden: Ankara 0650

27.02.2010 00:26:16



Kime: Ankara 0650

Avuclarimda hala
Senden kalmis gidisler
Sarilsamda simsiki aska
Kalbime gebe bu gidisler

Ahh olsaydin ne olurdu
Ask yalniz senle olurdu
Cok sevdim demistin hani
Senin askin bumuydu
Senin askin bumuydu

Ellerdemi buldun vefayi
Cok mu sevdin cok mu sevildin
Ben senden onceyi saymadim
Ben cektim bu askta cefayi
artik gidiyorum


Kimden: Ankara 0650

27.02.2010 00:24:06



Kime: Ankara 0650

Yasayamam ben yoklugunu kaldiramaz bedenim
Ölürsem bil buralarda sensin ilk nedenim
Gidiyorum al senin olsun yalan askin sevgilim
Alisamam ama biliyorum elde mi çaresizim

Beni birakma ellere ellerde yasayamam
Zehir olur her gece bana sabahlara varamam
Tutunamam düserim her kösede hayaline kanarim
Bilemezsin sen beni ben sana nasil yanarim

Bana geri ver simdi kaybettirdigin o yillari
Seninle buldum sanarken çaldigin mutluluklari
Nasil olur bir kalbin var sende can tasiyorsun
Adaleti bumu askin, söyle sen böyle mi seviyorsun.

Beni birakma ellere ellerde yasayamam
Zehir olur her gece bana sabahlara varamam
Tutunamam düserim her kösede hayaline kanarim
Bilemezsin sen beni ben sana nasil yanarim


Kimden: Ankara 0650

27.02.2010 00:17:20



Kime: Ankara 0650

bıraktım seni bu son vedam,
en sonunda başarıya ulaştım
ayrılığın imzasını attım
seni sevmekle hata yaptım,
açtım gözümü artık,
sendeki yanlışı anladım
acıyı kederi sende gördüm,
gülmeyi değil ağlamayı öğrendim,
artık kendime yeni sayfa açtım,
bir daha gelirsem bu dünyaya seni sevmem,
yemin ederim seni seversem,
kendimi affetmem,
sen cezaydın baştan bana,
bidaha kendimi senle cezalandırmam,
korkma aklında soru kalmasın,
çekildim hayatından,
sonsuza kadar,
çekceğimi çektim elinden,
tövbe bidaha girmem kalbine,
yordu seni sevmek değil,
senin nazın senin zalimliğin,
nedir senden çektiğim,
ben çekildim,sende çekil,
hayallerimden,
ben seni artık hiç sayıyorum,
almıyorum bundan sonra,
ne dünyama nede kalbime,
anladım ki asla olmaz ikimiz,
anladım seni ben haketmedim


Kimden: Ankara 0650

27.02.2010 00:14:42



Kime: Ankara 0650

Bu kalabalık senin düğününe
Benim ise cenazeme geliyor
Bu davullar senin düğününe
Benimse cenazeme çalıyor
Senin üzerinde çiçek
Benim üzerime toprak atacaklar
Senin kınalı ellerinde
Benim tabutumdan tutacaklar
Seni türkülerle
Beni ağıtlarla uğurluyacaklar
Bizi iki yolcu gibi
İkimizin giysisi beyaz olacak
Nüfusa seni evli beni ise ölü yazacaklar


Kimden: Ankara 0650

27.02.2010 00:12:28



Kime: Ankara 0650

sana sevgimi aşkımı sana aşık olduğumu bu mektubumla inan anlıyacaksın.Sen beni hiç anlamadın ama bu sefer sana seni nekadar çok sevdiğimi sana nekadar aşık olduğumu anlıyacaksın.
canımın içi ben ne zaman sana aşkımla sevgimle yaklaşsam sen hep beni ittin.Nedeninide biliyorum ama nedense seni çok seviyorum.Sen benden yaşlarca büyüksün sen benim aşkım değil öğretmenimsin ben sana aşkım diyemem sana canımın içi diyemem.Ama inanıyorum bu kelimeleri hem kendimden hem de senden duyacağım.Buna ta derinden hissediyorum.
Sen benisıradan bir kız olarak görüyorsun belki ama biliyorsun benim seni deli gibi sevdiğimi.Ben sana açım seni arıyoru boş sokaklarda.Eminimki biulacağım ümidim var halen.
Şuanda körbir kuyudayım ışığaa okadar çok ihtiyacım varki ne yazık ki ışık okadar az ki ne yapacağımı bilmeden beni gelip kurtaracak kişiyi bekliyorum hem de tükenmeden yorulmadan bekliyorum beni buradan kurtaracak kişiyi.BENİ KURTARACAKMISIN ......
Dua ediyorum ALLAH'IMA bir daha dünya ya gelirsemki seninle aynı yaşta olarak gelmek isterim ve seni şehir şehir sokak sokak karış karış arayıp bulacağım İNAN BANA GULUM


Kimden: Ankara 0650

27.02.2010 00:08:25



Kime: Ankara 0650

Bilirsiniz aşık olmak başkadırhiç bir şeyi gözü görmez insanın yüreği parçalanır sevdiğinden ayrı kalsa...Birisi vardıki çok öyle çok sevdi.güzel giderken herşey kızın ailesi duydu ve öyle yıkıkdılarki bir anda 3 yıllık sevda çöküverdi.hergün ağlar oldu kızcağız.zaten sağlığıyla ilgili sorunları vardı.çocun annesi yaymıştı herşeyi sonunu düşünmeden.günden güne erdi bitti kız.okuluna gidemez olmuş kimseyle konuşamaz olmuştu.içinde fırtınalar kopuyordu. Birgün sabahın erken saatlerinde çocun evi telefon sesiyle yankılandı..!!arayan kızın anneesiydi ve şöyle dyordugencecik kızımı yetiştirdim büyüttüm size kurban verdim...siz şimdi naparsınız bilmem ama kızımın son sözleri hayalinizden rüyanızdan hiç bir anınızdan eksik olmasın... Bunu duyan genç meleğim diye hitap ettiği sevgilisinin evine gider ve kızı öylece serilmiş saf temiz bir haliyle sarılmış veböylemiydi meleğim sonumuz böylemi olacaktı hani birlikte ölücektik senin yaptığına işmi denir ölmeden neden çağırmadım meleğimmm... Bir kaç gün sonra kızın çekmecesinde genç bi kağıt bulur kağıtta şöyle yazarkahramanım bilirim çağırmadın diye sitem ediceksin ama ama şunu bilki ben bir an seni aklımdan çıkarmadım şimdi sonsuzluğa kapattım göözlerimi açmayacağım.bilirim beni ne kadar sevdiğini ama sen yaşa yaşat benden başkasıyla mutlu ol seni öyle göreyim sakın üzülme ben istiyorum bunu artık kıskanmak yok elveda aşkım elveda elveda kahramanım son kez SENİ SEVİYORUM..ve genç BEKLE MELEĞİM SANA GELİYORUM SENSİZ YAŞAMANIN ANLAMI YOK...ELVEDA HAYAT.MERHABA


Kimden: Ankara 0650

27.02.2010 00:05:37



Kime: Ankara 0650

Sevgili, biraz sendir ve sen biraz sevgili

Sevgili, eksilmeden paylaşılan ömür olmalı Sevgili, kan-ter içinde uyandığın kabus sonrası

Başucunda bulduğun bir bardak su olmalı.

Sevgili, ateşlenmiş başında ıslak tülbent olmalı.

Sevgili, gecenin beşiğinde uyuttuğun masal olmalı

Sevgili, uykusuzluğun en güzel sebebi,

Yanında uzanmış melek,her gece yatağında yangın olmalı

Sevgili,”günaydın” ve “iyi geceler” sözcüklerinin

Arasındaki hasret olmalı

Sevgili,her gün yeniden çözdüğün bilmece olmalı

Sevgili, kara günde kara zeytine

Kara gözlerinin akını akıtıp bal yapmalı

Sevgili,hem öfkenin fırtınalı denizi hem limanı olmalı

Sevgiyi beslemeli öfkeyi unutmalı.

Sevgili, muhabbette en güzel söz

Kavgada suskunluğun olmalı

Sevgili,ölçülemez sevginin derinliği olmalı

Sevgili, yüreğinin mahzeninde yıllanmış şarap olmalı

Sevgili,aşkla düellonda boş silahın olmalı

Sevgili,acında gözünde ki yaş

Sevincin de dudağında gülüş olmalı

Sevgili,sinemada izlenememiş filmler sonrası

Dudağında kalan tuzlu mısır tadındaki öpüş olmalı

Sevgili, “kara sevda” derdinin muadilsiz ilacı olmalı

Sevgili, aşkın sözlüğünde tek isim olmalı

Sevgili, sevmese de futbolu “maç kaç kaç bitti?” diye sormalı

Sevgili, en sevdiğin yemeği en güzel yapan aşçı olmalı

Sevgili sofrandaki çorbanın tadı tuzu olmalı

Sevgili, aşkın körlüğünde elindeki beyaz baston olmalı

Sevgili, “gel” deyince kanat takmalı

“Git” deyince gitmemeli kalmalı

Sevgili, yalan dünyada yalansız cennet olmalı

Sevgili, hem yüreğinin konuğu hem sahibi olmalı

Sevgili, yanındayken zamanı durdurmalı

Ve zaman durduğu yerde kımıldamadan su gibi akmalı

Sevgili, kıskançlığın,bencilliğin,aptallığın olmalı

Tüm kötü huyların onda anlam bulmalı


Sevgili, sevginin hem yolu hem yoldaşı olmalı

Sevgili, her gün yeni bir mısra yazdığın şiir olmalı

Sevgili, ilkbaharda menekşe,yazın papatya

Sonbaharda kasımpatı , kışın kardelen olmalı

Sevgili her iklimde bahar olmalı

Sevgili, haziran sıcağında buzlu çay

Aralık ayazında boynunda ördüğü yeşil atkı olmalı

Sevgili, dar’a gitmeden son sigaran olmalı

Sevgili, son gününde elini tutmalı

Son günüyse onla gitmek için dilinde ki dua olmalı

Sevgili,biraz anne biraz kardeş biraz arkadaş

Hepsinden birer parça ve hepsinden farklı bambaşka olmalı

Sevgili, içinde taşıdığın onur,kolunda taşıdığın gurur olmalı

Sevgili ,uğrunda her şeyden vazgeçeceğin vazgeçilmez olmalı.


Kimden: Ankara 0650

27.02.2010 00:03:03



Kime: Ankara 0650

Bir şehirle tanışıp, bu şehirde eski bir dosta aşık olmak. Aslında önce şehre aşık oldum sanırım. Geldiğim şehirden karelere sahip olması, gurbetteyken onu bana anımsatmasıydı belkide bu aşkın sebebi. Yıldırım aşkı üstelik. Bir anda, saf bir şekilde. Eski bir dosta da aynen böyle aşık oldum. İnsanın asla böyle duygular beslemeyeceğini düşündüğü arkadaşlarından birine hemde. Şu an yanında değilim. O şehirde değilim. Sevmediğim, tanıştığım o şehirden sonra nefret ettiğim yerdeyim. Sürekli kaçmak istiyorum. Yarın trene binip hatta yarını niye bekliyorum gece treniyle varmak istiyorum oraya. Bu iki aşk kaybettiğim gülücüğü gül demeti halinde koydu suratıma. Damarlarımda neşe, beynimde çılgın planlar. Haliyle eski dostum içinde bulunduğum bu durumdan habersiz. Şimdi telefonum çalsa, açtığımda karşımdaki o olsa hoş sesinle bana bağır hafiflesin yüküm ağır desem. Neyin var dese. Ben sana aşık oldum desem. Cevabı ne olur acaba? Cevabı olumsuz olacaksa, ama biz arkadaşız diyecekse hatta ve hatta benim sevgilim var ama diyecekse hiç konuşmasın. Gözlerimin içine baksın ve çeksin silahı vursun. Bende yapabilirim bunu ama o gözlerime bakarken, gözleriyle olmaz derken silahı çekmeye dermanımın olacağını hiç zannetmiyorum.

Yeni bir şehri eski bir dostla gezmek. Aşık olduğunuz eski bir dost. Ellerinin ellerinizde, gözlerinin gözlerinizde olmasını istediğiniz insanın kolunuza girip burasıda çok eski bir katedral demesi ve sizin katedralle hiç oralı olmamanız.. O şevkle size birşeyler anlatırken sizin onun güzel suratına bakmanız ve size doğru döndüğünde her ne kadar kafanızı çevirmek istemesenizde hızla katedrale doğru bakmanız ve evet gerçekten çok güzelmiş demeniz.. Bunlar sevinçle hüznün harman olduğu bir duyguyu damarlarıma aşılıyor. Ve hala damarlarımda. Ona aşık olduğum için çok mutluyum ancak onun bunu bilmemesi yüzünden acı çekiyorum. Ama biliyorum evet gerçekten çok iyi biliyorum ki oda bana karşı güzel duygular besliyor. Yoksa ben bu aşka nerden sahip oldum? Nasıl buldu ve içime girdi? O istemese nasıl olurdu? Uykum kaçtı yine. Hüsrana komşu olmaktan korkuyorum. Bu yüzden bir sorum var soramadığım. Cevabının uykularımı kaçıracak, beni iflasın eşiğine getirecek bir cevap olmasından korktuğumdan. Bizide çeksene şu fotoğraf makinasıyla.. Cümlenin içindeki biz iki kişiden oluşuyordu. Biri ben biri o.. Nede çok fotoğraf çekindik. Önceleri benim makinamla çektirmemeye özen gösterdim ancak bu irade bende ne mümkün. Geldiğimde fotoğraflara bakıp acı çekmeyeyim diye yapıyordum bunu. Dayanamadım tabi. Bir sürü fotoğrafımız var şimdi. Kol kola, kafa kafaya ve şımarık.. Sigara yaksam iyi olacak. Bir tanede yararı olsa keşke şu zıkkımın. Dumanını içime çekip üflediğimde istemediğim bütün duyguları acıları, hüzünleri gökyüzüne bıraksam. Kızdı bana içme şunu diye. İçmedim bende. O tuvalete girdi ben yaktım, o uyudu ben yaktım. Ama yanındayken bir daha hiç kızmadı. Birde üstüne kandırdı beni sigara yüzünden. Lunaparkta ellerimizde pamuk şekerlerle dolaşırken, eliyle en korkunç, izlerken bile içimin çekildiği makinayı göstererek buna binersek yanımda bir sigara içebilirsin dedi. Ama benim bunu kabul edeceğimi hiç düşünmeden sarfetti o kelimeleri. Tamam dedim. Sırf yine onu kırmamak için. Ben onun için tamam derken o sigara için tamam dediğimi düşündü tabi ki. İçten içe çok bozuldum. İndiğimde gerçekten çok kötüydüm. Midem bulanıyor, başım dönüyordu. Soğuk bir ifadeyle saol, içebilirsin bir sigara dedi. İçmeyeceğim dedim. Şaşırdı. Sigara için binmedin mi buna dedi. Sadece gülümsedim gözlerine. Ne çok isterdim senin için demeyi. Ama anlasın diye güldüm gözlerine. Anlamadı sanırım.. Bir insana aşık olmak için ne de güzel bir şehirdi. Bütün şehir anlaşmış gibiydi Tramwaylar kalabalıktı bizi yakınlaştırmak için, manzaraları muhteşemdi koluma girmesi için, hatta insanları bazen saldırgandı onu korumam için. Ve en güzeli biraz yorucuydu günün sonunda kafasını omzuma koyacak kadar. Şehrin eğlencesi olmuştum. Beni ona yakınlaştırarak eğleniyordu. Ancak her yanımı neşe doldurmuştu aşık olduğum eski dostun yanında. Gara şehirden ve ondan ayrılmaya geldiğimde ikimizde de hüzün vardı. Nasılda güzel sarılmıştı. Gitmesen keşke demişti gözlerimin içine bakarak. Hiçbir şey diyememek, dilimin tutulması.. Neden biraz cesaretli olamamıştım. Bu güzel şehir onunla konuşmam için daha ne yapabilirdi. Korkaktım.. Şehir son bir güzellik yapsaydı keşke bana diye geçirdim aklımdan. Yaptıda. Trene benimle binip koltuğuma kadar geldiğinde lafa tutmuştum onu.O da inmeyi unuttu ve tren hareket etti. Gözlerime baktı. Korku yoktu suratında. Benimle gel dedim. Tam cevap vermeye hazırlanırken tren gardan çıkmadan yavaşlamaya başladı. Bir kişi daha trende kalmıştı ve treni ayağa kaldırıp, durmasına sebep oldu. Trenin durmasıyla o da koştu kapıya kadar. El salladı ve indi. Şehir gerçekten eğlenmişti benimle. Bütün yol boyunca hareket bile etmeden sadece düşündüm. Kaldığım şehre vardığımda, kaybedecek neyim vardı? neden konuşmadım? sorularına cevap bulamamıştım. Telefonum çalsa keşke şimdi. Gelen mesaj ondan olsa. Alıştırmıştı geldiğimden beri. Ama bugün hiç mesaj atmadı. Trenden hızla inerken vardığında haber vermeyi unutma sakın demişti. Bende iner inmez mesaj atmıştım. Cevap attığında lafı uzatmak için saçmalıyordum bende cevap atıyordum. Tek isteğim onunla konuşmanın kesilmemesiydi. Ancak buda bir yere kadardı ve bitti. Ertesi gün onun mesajıyla uyandım. Özledim geri gelsene yazıyordu. Tabiki geri gelmem konusunda ciddi değildi ancak onun için zor olan şehir ben yanından gidince yine zorlaşmıştı sanırım.Yada ben saftım. Öyle anlamak istedim. Keşke gelebilsem dedim. Gitmedim tabiki. Son mesajı ise ezbere aklımda. Sürekli gözlerimin önünden geçen bu mesajda seni eskiye göre biraz değişmiş gördüm. sen böyleydin de ben mi farketmedim bilmiyorum ama iyiki geldin ve bende gördüm bu değişen seni. Attığım cevaptan sonra hiç sesi çıkmadı. Bu sefer içinde bulunduğum ve nefret ettiğim şehir eğlendi sanırım benimle. Cesaret vermişti. Sana aşık olduğum için gözüne değişik gelmiş olabilirim dedim.. Şimdi telefonumla birlikte yaşar oldum. Yatağımda, mutfakta, yürürken ve derstte.. Telefonum sürekli elimde. Belkide benimle eğlenme sırası telefondaydı..


Kimden: Ankara 0650

25.02.2010 15:33:24



Kime: Ankara 0650

▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒
▒▓████████▓▓▒▒▒
_▓██████████▓▓▓▒▒____________▒▒▒
_▓██████████▓▓▓▓▓▒▒________▒▒▒▓▓▒▒▒
_▒▓██████████▓▓▓▓▓▒▒_____▒▓██▓▓▓▓██▒
__▒▓██████████▓▓▓██▒▒__▒████▓▓▓▓▓██▓▒▒
___▒▒▓███████████████████████▓▓▓████▓▒
____▒▒▓▓██████████████████████████▓▒
_____▒▒▓▓█████████████████████████▓▒▒
_______▒▒▓████████████████████████▓▒
_________▒▓██████████████████████▓▒
__________▒▓███████████████████▓▒
____________▓█████████████████▓▒
_____________▒▓████████████▓▒
______________▒▓██████████▓
_______________▒▓███████▓▒
________________▒▓█████▓▒
_________________▒▓███▓
__________________▒██▓


Kimden: Ankara 0650

24.02.2010 21:35:25



Kime: Ankara 0650

Özlemlerimi ıslak bir kaldırımda bıraktım ben. Ruhumun çatlamış tenine küçük bir çocuğun mutluluğunu sızdırdım, bulanık diplerimden önce.. Gözlerimi kapatıp eksenin eğikliğine dünyanın, çirkinliklerin siyahta kayboluşunu izledim sessizce. Dönmeyecek bir nefesin rüzgarıydı ürperten tenimi. Geri gelmeyecek eski bir düşün matemi... Gidiyordun, ya da gidiyordu ya bir şeyler.. Hayır giden sen değildin. Gidiyordum ya ben kendimden, neden kafeslere sıkışıp kalmıştı yüreğim böyle ve neden gölgem rahat bırakmıyordu ellerimi? Tutamıyordum mavi düşlerimi... 'NEDEN' leri çıkarabilir mi insan hayatından? Senin beni çıkardığın gibi mesela?.. Ama çıkmak, gelip te dönmek demek. Sen bana gelmiş miydin hiç, benim sana beni bırakıp gitmemle? En bulanık nedenin bile olamamıştım senin.. Hayır! 'NEDEN' ler çıkmasın hayatımdan. Ne anlamı kalır ki o zaman hayata sunduğum ya da kendimi avuttuğum cevaplarımın?

Islak kalsın kaldırımlar. Ama bir gülün sevilişine engel olmasın taşlar. Gözlerimi kapatın lütfen ve açmayın mümkünse kıyamet kopana dek.. Neden herşey dokunabildiğim ve görebildiğimden ibaretmiş gibi davranıyor insanlar? Neden aralarında 'aşk' varmış gibi yapıyorlar? İnsancıl bir tavır göremiyorum dokunuşlarında... Her şey kuralına göre oynanıyor da, ben yanlış bir sahnede miyim yoksa(?)

Düşlerimin ulaşılmaz yanını, yani henüz serilmemiş kaldırımlara, yerçekimine girmeden parçalanmış yığınlarını bir yağmur damlası gibi çatlamış ruhuma sunmak istiyorum şimdi. Bana dokunmadan bana sızamaz mı acaba? Hayır ben bile dokunmamalıyım onlara, masum değil bu ten maddenin yularında. Ama sızması gerek sınırın adını koyamadığım içimdeki kara deliklere.. Siyahta çirkinlikler kayboluyor aniden ve sessizce! Öyleyse nerde güzel yanı içimin?? Bir yol bir ışık ya da bir yağmur kokusu... Beni aşkın yollarına götürün lütfen... Kara deliklerinde yok edin ruhumu yok olmak var olmak değilse, var mı sanıyorsun sanki şu an kendini -ayağında gölgelerle-? ...

Mavi bir benek kalırsa ellerimde.. Tutarken kanattığım cılız bir düşün dalıdır belki. Ya da hiç tutamadığım umudun pençesi dizlerimde... Dermanım yok. Bırak beni. NE anlamı var ki cevaplarımın senin bulanık olmayan şekillere, harflere, notalara sığdırıp adını koyduğun 'NEDEN' lerine? Oysa bulanıklık olmalı benim gözlerimde. Sen gitmelisin ve buğusu kalmalı camda gözyaşlarımın! Hayır ben gitmeliyim kendimden ve sen bulanık olmayan kendini izlemelisin..

Yazacak bir söz bulduğumda,ya da mavi bir benek ellerimde.. Ve bir çocuk ağlar ruhumun kara deliklerinde kaldırıma oturnuş ıslak saçlarıyla ve ıslak elleriyle... Ağır bir gece yolcusunu bekler 'bana' geri dönecek düşlerimden. Evet! ya da mavi bir benek bulduğumda ellerimde ve ellerimle.


Kimden: Ankara 0650

24.02.2010 00:44:52



Kime: Ankara 0650

Sen benim gözlerimde saf bir gerçek,
Yüreğime bahar getiren bir çiçeksin.
Sen bedenimdeki yumuşak kudret,
Gönül bahçemde uçuşan bir kelebeksin..

*Hafif hafif çiseleyen yağmurda kalırsan
Saçlarını okşayan her tanede
BENİ HATIRLA !

*Bugünde yarın da yüreğin kadar yanındayım ,
Kendini yanlız hissettiğinde
elini yüreğine koy..
ben hep oradayım!!

*Kimbilir hangi akşam
güneşle beraber bende söneceğim,
Kimbilir hangi ellerden
son suyumu içeceğim,
Belki göremeden öleceğim
fakat yinede seni
'EBEDiYEN SEVECEĞiM'

*Sahiller dalgayı nasıl beklerse,
Gökyüzü mehtabı nasıl özlerse,
Kuru topraklar suya nasıl hasretse,
Sende benim hasretimsin...

*Güller hep ellerinde açsın,
ama dikenleri batmasın.
Sevda hep seni bulsun,
ama seni yaralamasın.
Mutluluk hep yüreğine dolsun,
ama beni unutturmasın..



SeninkiLeri Okudum Süper Buda Benden Sana OLsun


Kimden: Ankara 0650

24.02.2010 00:41:28



Kime: Ankara 0650

En acıtanı ne biliyor musun dedi biri.. Hani o gidişlerin var ya... sessizce... suskun .. Kırılan sen olduğun halde... kendisiymiş gibi... hani o arkasına dahi bakmadan gidişleri.. Hani senin "o an" "oracıkta" "ancak" arkasından baka kaldığın... anın durması için yalvardığın tutup ucundan geri çevirmeye çalıştığın an varya hani yapabilsen o merdiveni hani yapabilsen o kapıyı hani yapabilsen o sokağı tutup ucundan geri çevirmeye canını bile verebileceğin o an.. O işte...en acıtanı o.. Hani o tıpkı elinden düşen en sevdiğin hani o tıpkı tutamadığı gibi... hani o tıpkı tüm gidenlerde yaşadığı gibi... hani o bir ince sızı varya içe akan... işte...tam öyle incecik... yırtarak kayan... düşen kanatan... acıtan.. tutamadığın... parçalanan... tuzla buz olan... zamana savrulan... zamanda akıp giden... hani o zamanla çatıştığın ama zaman içinde yok olmayan herkesin inandığı o kocaman ... "zaman her şeyin ilacıdır" yalanı ... bunun bir yalan olduğunu tekrardan hatırladığın an... ve kendini kandırmaya başladığın an ... istemeye istemeye inanmaya başladığın an.. O işte...en acıtanı o.. Ama senin orda oldugunu hep bildiğin .. Ama senin hep hissettiğin.. Ama bir dahası olmayan.. Ama zaten hiç senin olmayan.. Ama senin hep bildiğin.. Ama senin hep hissettiğin.. Ama bir daha sana geri gelmeyecek olan.. Ama buna rağmen Gelmeyeceğini bile bile senin beklediğin.. O işte...en acıtanı o.. Sonra o kocaman kocaman akıp gitmek bilmeyen zaman.. O durduramadığın an' ın karmaşası tezatlığı.. Kördüğüm oluşu.. O "acabalarla" "keşkelerle" dolu soruların .. İçindeki kısır döngülerin.. Ve o an .. Hiç bir şey yapamamanın çaresizliği.. O işte...en acıtanı o.. Belki de sadece çaresizliğin... Çaresizliğim...lütfen beni artık acıtma...!


Kimden: Ankara 0650

24.02.2010 00:40:47



Kime: Ankara 0650

Seni sevmek karanlıkta kendini aramak, geceden vazgeçip şafağı bulmak doğmamış güneşe merhaba demektir. İsyanı yükselen bir halkın acısını dindirmek gibi, özgürlüğe mücadele etmiş bir kahraman gibi ayakta durabilmektir. Sancısını bir kilo rakıya gömüp sarhoş olmadan tebessüme karışmış bir damla göz yaşını saklayabilmektir. Yarınları zincirlere vurulmuş ömrü iki basamak olan, boynunda ip ile haklı gururu ile ölüme yürüyebilmektir. Yüzünde açacak bir tebessüm için gözlerinde kaybolmak pahasına seni yaşamak için yaşaya bilmektir...


Kimden: Ankara 0650

24.02.2010 00:40:06



Kime: Ankara 0650

a$k " die ßi$e yhkmu$,, sevqi varmı$,, hani sevqi emektir,, derLer ya yaLanmı$,, FazLa emek,, FazLa deqer zararmı$.. Her$ey yaLanmı$ a$kta ya$ananLar ya$anmamı$ sayıLırmı$.. Zaman qeLip siLermi$iz ßiz hatıraLarı.. qeriye ßir qözLeri kaLırmı$.. Hani qörmedikçe özLersin derler ya o da yaLanmı$.. Seni qünLerce ßekLediqimde anLadım.. Hani aqLadıkça unutursun derLer ya o da yaLanmı$.. Her qece ßa$ımı yastıqa koyup aqLadıqımda anLadım.. a$ık oLunca insanın qözü ßi$e qörmezmi$,, ayakLarı yerden kesiLirmi$,, derLer yaa oda yaLanmı$.. a$k acı çekmek aqLamakmı$,, ßana sırtını dönüp qittiqinde anLadım.. Hani "a$kın ßittiqi yerde NeFretiN ßa$Lar " derLer ya doqruymu$.. $imdi senden NeFret ettiqim için anLadım.. Hani çok özLersin,, deqer verirsin,, onsuz neFes aLamazsın derLer ya ßi anLıkmı$.. qelip qeçiyormu$ her$ey,, $imdiki mutLuLuqumda anLadım.. Hani onLa her$ey tozpemße,, dünya qüzeL,, a$k qüzeL,, onsuz dünya karanLık derLer ya oda ßi anLıkmı$.. Sonraki qüLmeLerimde anLadım,, Hani herkes der ya iLerde ßunLarı hatırLayıp qüLeceksin,, die ßir tek ßu doqruymu$.. $imdi sana qüLüp qeçiyorum.!! " MutLuЧum " ordan YaSıYoRSaM AnLaMı VaR !


1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  [16]  17  


counter