|
 |
Kimden:
Ankara 0650
28.02.2010 15:03:45
Kime:
Ankara 0650
|
|
Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz? Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz? Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın? Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın? Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye? Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye? Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren? Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren. Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline? Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde? Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı? Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı? Hangi cama kafa atsam? Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam? Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam? Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam. Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam. Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür? Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür? Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine? Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene? Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadan zonklasın? Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın? Hiç sanmam! ... Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz! . Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz. Hangi mübarek dua, Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye? Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye? Olur mu be! . olur mu? Bu da benim gibi adama yapılır mı? Aşk dediğin mendil mi? Buruşturup bir kenara atılır mı? VEFA bu kadar basit mi? Alınır mı? Satılır mı? Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden? Hangi pense kopardı bizi birbirimizden? Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini? Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini? Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı? Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı? Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti? Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti? Dağ gibi adamı eze eze! ..... Hangi anası tipli parlak çömeze, Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze? Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı? Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı? Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı? Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı? Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni? Ve! .. Hangi su bağışlatır? Hangi musalla temizler seni? Bu Nasıl Ayrılık? ...
|
|
|
|
|
 |
Kimden:
Ankara 0650
27.02.2010 00:30:04
Kime:
Ankara 0650
|
|
Yandım askından yaralandım Sevdandan son nefes son nefes Benim sevdiğim kadar Kimse sevemez gülüm Eller değerini bilemez Bir tek bendim sana can atan Kimin uğruna ortalığı yakan Senin için yaşıyorum Neden diye sorma içimdeki seni Öldüremem korkma oda Allahın bana bir emaneti Ama kaybettim nedir Bunun sebebi Umutlara bir umut koymuşum Bilemiyorum çok çaresiz kalmışım Damarlarımdan giden bir kandın Bak halime Bırakın damlasın bekliyorum Yâda ölüme gidiyorum Mezar taşıma yazın onu seviyorum Allah belanı versin kafayı bozuyorum Son nefesime kadar dua ediyorum Allahım onu sen koru yarabbi Onsuz ben hayatta neyleyim Bir gülüm olmuştu oda soldu Kalp yaşlarım kırmızı yağmur oldu Gözlerim görmez göremez oldu Ellerim tutmaz tutamaz oldu Kalbim yavaşlar nefesim daralır Son nefeste gözlerim seni arıyor Yüreğim sana yanıyor İçimde bir ses sana bağırıyor Nerelerdesin nerelerde dayanamıyorum Hasretine batıyorum gecen her günlerimde İnsafsız insafsız yinede seni seviyorum Ellerin sözlerin gözlerin hayallerin Geri gel gülüm bebek gibi seveyim ama Nafile haber alamıyorum Kara günlere derin dalıyorum Özlemekle ben zaten ölmüşüm Hasret çekmekle solmuşum Fırtınalar eser geceleri depremler vardir Gündüzleri bir silahım var birde kursunum Bir gün sıkarım ama Umutlarım eğer geri dönmezsen Bilirsin ben yok olursam Sen bilirsin mezarımın Yanındaki kursuna bakarsın Güller bırakmaz kursun bırakırsın Kara topraklarıma leke bırakma Yeter ulan artik patlıyorum Kalbim yaralı derinde yaralı Adam gibi seversin ama faydasız Demek ki haa giden giden haa Demek ki haa çeken gider haa Beyazlar içinde görmek isterdim Ama bak kaderime Nede severmiş kalp atışlarım Bilemiyorum artık ben Ben gidiyorum gözlerim seni arıyor Seni yüreğim sana yanıyor Sana içimde bir ses sana var Sana bağırıyor sana nerelerdesin Nerelerde dayanamıyorum Hasretine batıyorum gecen Her günlerimde insafsız İnsafsız yinede Yinede seni seviyorum
|
|
 |
Kimden:
Ankara 0650
27.02.2010 00:27:56
Kime:
Ankara 0650
|
|
Yeniden baslayamam yakamam kalbimi Sen yasattin öldürdün sendeki hislerimi Hatirla kal demistim sen giderken ardindan Dinlemedin el oldun vurup gittin acimadan Aglamak fayda etmiyor Aska pismanlik yetmiyor Denemekle olmuyor… Yalvarsan yakarsanda bos Istemem düs yakamdan düs Sen bir yalansin askin bos Eskimis hatiralar resimler fotograflar Dort yanimda huzun dort yanimda anilar Nerdeydin soyle bana ben aglarken askima Simdi cikip karsima dondum deme bana Aglamak fayda etmiyor Aska pismanlik yetmiyor Denemekle olmuyor… Yalvarsan yakarsanda bos Istemem düs yakamdan düs Sen bir yalansin askin bos -SIIR- Her kapiyi carpip gitmenin bir dönüsü oldugunu Her seven kalbin ahinin tuttugunu Asklarin bile zamanla bittigini Kaybettikten sonra ogrenenlerden oldum Seviyordum ya hani… seviyorum… Ama… birakipta.. gitmeden onceki seni |
|
 |
Kimden:
Ankara 0650
27.02.2010 00:26:16
Kime:
Ankara 0650
|
|
Avuclarimda hala Senden kalmis gidisler Sarilsamda simsiki aska Kalbime gebe bu gidisler
Ahh olsaydin ne olurdu Ask yalniz senle olurdu Cok sevdim demistin hani Senin askin bumuydu Senin askin bumuydu
Ellerdemi buldun vefayi Cok mu sevdin cok mu sevildin Ben senden onceyi saymadim Ben cektim bu askta cefayi artik gidiyorum |
|
 |
Kimden:
Ankara 0650
27.02.2010 00:24:06
Kime:
Ankara 0650
|
|
Yasayamam ben yoklugunu kaldiramaz bedenim Ölürsem bil buralarda sensin ilk nedenim Gidiyorum al senin olsun yalan askin sevgilim Alisamam ama biliyorum elde mi çaresizim
Beni birakma ellere ellerde yasayamam Zehir olur her gece bana sabahlara varamam Tutunamam düserim her kösede hayaline kanarim Bilemezsin sen beni ben sana nasil yanarim
Bana geri ver simdi kaybettirdigin o yillari Seninle buldum sanarken çaldigin mutluluklari Nasil olur bir kalbin var sende can tasiyorsun Adaleti bumu askin, söyle sen böyle mi seviyorsun.
Beni birakma ellere ellerde yasayamam Zehir olur her gece bana sabahlara varamam Tutunamam düserim her kösede hayaline kanarim Bilemezsin sen beni ben sana nasil yanarim |
|
 |
Kimden:
Ankara 0650
27.02.2010 00:17:20
Kime:
Ankara 0650
|
|
bıraktım seni bu son vedam, en sonunda başarıya ulaştım ayrılığın imzasını attım seni sevmekle hata yaptım, açtım gözümü artık, sendeki yanlışı anladım acıyı kederi sende gördüm, gülmeyi değil ağlamayı öğrendim, artık kendime yeni sayfa açtım, bir daha gelirsem bu dünyaya seni sevmem, yemin ederim seni seversem, kendimi affetmem, sen cezaydın baştan bana, bidaha kendimi senle cezalandırmam, korkma aklında soru kalmasın, çekildim hayatından, sonsuza kadar, çekceğimi çektim elinden, tövbe bidaha girmem kalbine, yordu seni sevmek değil, senin nazın senin zalimliğin, nedir senden çektiğim, ben çekildim,sende çekil, hayallerimden, ben seni artık hiç sayıyorum, almıyorum bundan sonra, ne dünyama nede kalbime, anladım ki asla olmaz ikimiz, anladım seni ben haketmedim
|
|
|
|
|
 |
Kimden:
Ankara 0650
27.02.2010 00:05:37
Kime:
Ankara 0650
|
|
Sevgili, biraz sendir ve sen biraz sevgili
Sevgili, eksilmeden paylaşılan ömür olmalı Sevgili, kan-ter içinde uyandığın kabus sonrası
Başucunda bulduğun bir bardak su olmalı.
Sevgili, ateşlenmiş başında ıslak tülbent olmalı.
Sevgili, gecenin beşiğinde uyuttuğun masal olmalı
Sevgili, uykusuzluğun en güzel sebebi,
Yanında uzanmış melek,her gece yatağında yangın olmalı
Sevgili,”günaydın” ve “iyi geceler” sözcüklerinin
Arasındaki hasret olmalı
Sevgili,her gün yeniden çözdüğün bilmece olmalı
Sevgili, kara günde kara zeytine
Kara gözlerinin akını akıtıp bal yapmalı
Sevgili,hem öfkenin fırtınalı denizi hem limanı olmalı
Sevgiyi beslemeli öfkeyi unutmalı.
Sevgili, muhabbette en güzel söz
Kavgada suskunluğun olmalı
Sevgili,ölçülemez sevginin derinliği olmalı
Sevgili, yüreğinin mahzeninde yıllanmış şarap olmalı
Sevgili,aşkla düellonda boş silahın olmalı
Sevgili,acında gözünde ki yaş
Sevincin de dudağında gülüş olmalı
Sevgili,sinemada izlenememiş filmler sonrası
Dudağında kalan tuzlu mısır tadındaki öpüş olmalı
Sevgili, “kara sevda” derdinin muadilsiz ilacı olmalı
Sevgili, aşkın sözlüğünde tek isim olmalı
Sevgili, sevmese de futbolu “maç kaç kaç bitti?” diye sormalı
Sevgili, en sevdiğin yemeği en güzel yapan aşçı olmalı
Sevgili sofrandaki çorbanın tadı tuzu olmalı
Sevgili, aşkın körlüğünde elindeki beyaz baston olmalı
Sevgili, “gel” deyince kanat takmalı
“Git” deyince gitmemeli kalmalı
Sevgili, yalan dünyada yalansız cennet olmalı
Sevgili, hem yüreğinin konuğu hem sahibi olmalı
Sevgili, yanındayken zamanı durdurmalı
Ve zaman durduğu yerde kımıldamadan su gibi akmalı
Sevgili, kıskançlığın,bencilliğin,aptallığın olmalı
Tüm kötü huyların onda anlam bulmalı
Sevgili, sevginin hem yolu hem yoldaşı olmalı
Sevgili, her gün yeni bir mısra yazdığın şiir olmalı
Sevgili, ilkbaharda menekşe,yazın papatya
Sonbaharda kasımpatı , kışın kardelen olmalı
Sevgili her iklimde bahar olmalı
Sevgili, haziran sıcağında buzlu çay
Aralık ayazında boynunda ördüğü yeşil atkı olmalı
Sevgili, dar’a gitmeden son sigaran olmalı
Sevgili, son gününde elini tutmalı
Son günüyse onla gitmek için dilinde ki dua olmalı
Sevgili,biraz anne biraz kardeş biraz arkadaş
Hepsinden birer parça ve hepsinden farklı bambaşka olmalı
Sevgili, içinde taşıdığın onur,kolunda taşıdığın gurur olmalı
Sevgili ,uğrunda her şeyden vazgeçeceğin vazgeçilmez olmalı.
|
|
 |
Kimden:
Ankara 0650
27.02.2010 00:03:03
Kime:
Ankara 0650
|
|
Bir şehirle tanışıp, bu şehirde eski bir dosta aşık olmak. Aslında önce şehre aşık oldum sanırım. Geldiğim şehirden karelere sahip olması, gurbetteyken onu bana anımsatmasıydı belkide bu aşkın sebebi. Yıldırım aşkı üstelik. Bir anda, saf bir şekilde. Eski bir dosta da aynen böyle aşık oldum. İnsanın asla böyle duygular beslemeyeceğini düşündüğü arkadaşlarından birine hemde. Şu an yanında değilim. O şehirde değilim. Sevmediğim, tanıştığım o şehirden sonra nefret ettiğim yerdeyim. Sürekli kaçmak istiyorum. Yarın trene binip hatta yarını niye bekliyorum gece treniyle varmak istiyorum oraya. Bu iki aşk kaybettiğim gülücüğü gül demeti halinde koydu suratıma. Damarlarımda neşe, beynimde çılgın planlar. Haliyle eski dostum içinde bulunduğum bu durumdan habersiz. Şimdi telefonum çalsa, açtığımda karşımdaki o olsa hoş sesinle bana bağır hafiflesin yüküm ağır desem. Neyin var dese. Ben sana aşık oldum desem. Cevabı ne olur acaba? Cevabı olumsuz olacaksa, ama biz arkadaşız diyecekse hatta ve hatta benim sevgilim var ama diyecekse hiç konuşmasın. Gözlerimin içine baksın ve çeksin silahı vursun. Bende yapabilirim bunu ama o gözlerime bakarken, gözleriyle olmaz derken silahı çekmeye dermanımın olacağını hiç zannetmiyorum.
Yeni bir şehri eski bir dostla gezmek. Aşık olduğunuz eski bir dost. Ellerinin ellerinizde, gözlerinin gözlerinizde olmasını istediğiniz insanın kolunuza girip burasıda çok eski bir katedral demesi ve sizin katedralle hiç oralı olmamanız.. O şevkle size birşeyler anlatırken sizin onun güzel suratına bakmanız ve size doğru döndüğünde her ne kadar kafanızı çevirmek istemesenizde hızla katedrale doğru bakmanız ve evet gerçekten çok güzelmiş demeniz.. Bunlar sevinçle hüznün harman olduğu bir duyguyu damarlarıma aşılıyor. Ve hala damarlarımda. Ona aşık olduğum için çok mutluyum ancak onun bunu bilmemesi yüzünden acı çekiyorum. Ama biliyorum evet gerçekten çok iyi biliyorum ki oda bana karşı güzel duygular besliyor. Yoksa ben bu aşka nerden sahip oldum? Nasıl buldu ve içime girdi? O istemese nasıl olurdu? Uykum kaçtı yine. Hüsrana komşu olmaktan korkuyorum. Bu yüzden bir sorum var soramadığım. Cevabının uykularımı kaçıracak, beni iflasın eşiğine getirecek bir cevap olmasından korktuğumdan. Bizide çeksene şu fotoğraf makinasıyla.. Cümlenin içindeki biz iki kişiden oluşuyordu. Biri ben biri o.. Nede çok fotoğraf çekindik. Önceleri benim makinamla çektirmemeye özen gösterdim ancak bu irade bende ne mümkün. Geldiğimde fotoğraflara bakıp acı çekmeyeyim diye yapıyordum bunu. Dayanamadım tabi. Bir sürü fotoğrafımız var şimdi. Kol kola, kafa kafaya ve şımarık.. Sigara yaksam iyi olacak. Bir tanede yararı olsa keşke şu zıkkımın. Dumanını içime çekip üflediğimde istemediğim bütün duyguları acıları, hüzünleri gökyüzüne bıraksam. Kızdı bana içme şunu diye. İçmedim bende. O tuvalete girdi ben yaktım, o uyudu ben yaktım. Ama yanındayken bir daha hiç kızmadı. Birde üstüne kandırdı beni sigara yüzünden. Lunaparkta ellerimizde pamuk şekerlerle dolaşırken, eliyle en korkunç, izlerken bile içimin çekildiği makinayı göstererek buna binersek yanımda bir sigara içebilirsin dedi. Ama benim bunu kabul edeceğimi hiç düşünmeden sarfetti o kelimeleri. Tamam dedim. Sırf yine onu kırmamak için. Ben onun için tamam derken o sigara için tamam dediğimi düşündü tabi ki. İçten içe çok bozuldum. İndiğimde gerçekten çok kötüydüm. Midem bulanıyor, başım dönüyordu. Soğuk bir ifadeyle saol, içebilirsin bir sigara dedi. İçmeyeceğim dedim. Şaşırdı. Sigara için binmedin mi buna dedi. Sadece gülümsedim gözlerine. Ne çok isterdim senin için demeyi. Ama anlasın diye güldüm gözlerine. Anlamadı sanırım.. Bir insana aşık olmak için ne de güzel bir şehirdi. Bütün şehir anlaşmış gibiydi Tramwaylar kalabalıktı bizi yakınlaştırmak için, manzaraları muhteşemdi koluma girmesi için, hatta insanları bazen saldırgandı onu korumam için. Ve en güzeli biraz yorucuydu günün sonunda kafasını omzuma koyacak kadar. Şehrin eğlencesi olmuştum. Beni ona yakınlaştırarak eğleniyordu. Ancak her yanımı neşe doldurmuştu aşık olduğum eski dostun yanında. Gara şehirden ve ondan ayrılmaya geldiğimde ikimizde de hüzün vardı. Nasılda güzel sarılmıştı. Gitmesen keşke demişti gözlerimin içine bakarak. Hiçbir şey diyememek, dilimin tutulması.. Neden biraz cesaretli olamamıştım. Bu güzel şehir onunla konuşmam için daha ne yapabilirdi. Korkaktım.. Şehir son bir güzellik yapsaydı keşke bana diye geçirdim aklımdan. Yaptıda. Trene benimle binip koltuğuma kadar geldiğinde lafa tutmuştum onu.O da inmeyi unuttu ve tren hareket etti. Gözlerime baktı. Korku yoktu suratında. Benimle gel dedim. Tam cevap vermeye hazırlanırken tren gardan çıkmadan yavaşlamaya başladı. Bir kişi daha trende kalmıştı ve treni ayağa kaldırıp, durmasına sebep oldu. Trenin durmasıyla o da koştu kapıya kadar. El salladı ve indi. Şehir gerçekten eğlenmişti benimle. Bütün yol boyunca hareket bile etmeden sadece düşündüm. Kaldığım şehre vardığımda, kaybedecek neyim vardı? neden konuşmadım? sorularına cevap bulamamıştım. Telefonum çalsa keşke şimdi. Gelen mesaj ondan olsa. Alıştırmıştı geldiğimden beri. Ama bugün hiç mesaj atmadı. Trenden hızla inerken vardığında haber vermeyi unutma sakın demişti. Bende iner inmez mesaj atmıştım. Cevap attığında lafı uzatmak için saçmalıyordum bende cevap atıyordum. Tek isteğim onunla konuşmanın kesilmemesiydi. Ancak buda bir yere kadardı ve bitti. Ertesi gün onun mesajıyla uyandım. Özledim geri gelsene yazıyordu. Tabiki geri gelmem konusunda ciddi değildi ancak onun için zor olan şehir ben yanından gidince yine zorlaşmıştı sanırım.Yada ben saftım. Öyle anlamak istedim. Keşke gelebilsem dedim. Gitmedim tabiki. Son mesajı ise ezbere aklımda. Sürekli gözlerimin önünden geçen bu mesajda seni eskiye göre biraz değişmiş gördüm. sen böyleydin de ben mi farketmedim bilmiyorum ama iyiki geldin ve bende gördüm bu değişen seni. Attığım cevaptan sonra hiç sesi çıkmadı. Bu sefer içinde bulunduğum ve nefret ettiğim şehir eğlendi sanırım benimle. Cesaret vermişti. Sana aşık olduğum için gözüne değişik gelmiş olabilirim dedim.. Şimdi telefonumla birlikte yaşar oldum. Yatağımda, mutfakta, yürürken ve derstte.. Telefonum sürekli elimde. Belkide benimle eğlenme sırası telefondaydı..
|
|
 |
Kimden:
Ankara 0650
25.02.2010 15:33:24
Kime:
Ankara 0650
|
|
▒▓▓▓▓▓▓▓▓▓▒ ▒▓████████▓▓▒▒▒ _▓██████████▓▓▓▒▒____________▒▒▒ _▓██████████▓▓▓▓▓▒▒________▒▒▒▓▓▒▒▒ _▒▓██████████▓▓▓▓▓▒▒_____▒▓██▓▓▓▓██▒ __▒▓██████████▓▓▓██▒▒__▒████▓▓▓▓▓██▓▒▒ ___▒▒▓███████████████████████▓▓▓████▓▒ ____▒▒▓▓██████████████████████████▓▒ _____▒▒▓▓█████████████████████████▓▒▒ _______▒▒▓████████████████████████▓▒ _________▒▓██████████████████████▓▒ __________▒▓███████████████████▓▒ ____________▓█████████████████▓▒ _____________▒▓████████████▓▒ ______________▒▓██████████▓ _______________▒▓███████▓▒ ________________▒▓█████▓▒ _________________▒▓███▓ __________________▒██▓
|
|
 |
Kimden:
Ankara 0650
24.02.2010 21:35:25
Kime:
Ankara 0650
|
|
Özlemlerimi ıslak bir kaldırımda bıraktım ben. Ruhumun çatlamış tenine küçük bir çocuğun mutluluğunu sızdırdım, bulanık diplerimden önce.. Gözlerimi kapatıp eksenin eğikliğine dünyanın, çirkinliklerin siyahta kayboluşunu izledim sessizce. Dönmeyecek bir nefesin rüzgarıydı ürperten tenimi. Geri gelmeyecek eski bir düşün matemi... Gidiyordun, ya da gidiyordu ya bir şeyler.. Hayır giden sen değildin. Gidiyordum ya ben kendimden, neden kafeslere sıkışıp kalmıştı yüreğim böyle ve neden gölgem rahat bırakmıyordu ellerimi? Tutamıyordum mavi düşlerimi... 'NEDEN' leri çıkarabilir mi insan hayatından? Senin beni çıkardığın gibi mesela?.. Ama çıkmak, gelip te dönmek demek. Sen bana gelmiş miydin hiç, benim sana beni bırakıp gitmemle? En bulanık nedenin bile olamamıştım senin.. Hayır! 'NEDEN' ler çıkmasın hayatımdan. Ne anlamı kalır ki o zaman hayata sunduğum ya da kendimi avuttuğum cevaplarımın?
Islak kalsın kaldırımlar. Ama bir gülün sevilişine engel olmasın taşlar. Gözlerimi kapatın lütfen ve açmayın mümkünse kıyamet kopana dek.. Neden herşey dokunabildiğim ve görebildiğimden ibaretmiş gibi davranıyor insanlar? Neden aralarında 'aşk' varmış gibi yapıyorlar? İnsancıl bir tavır göremiyorum dokunuşlarında... Her şey kuralına göre oynanıyor da, ben yanlış bir sahnede miyim yoksa(?)
Düşlerimin ulaşılmaz yanını, yani henüz serilmemiş kaldırımlara, yerçekimine girmeden parçalanmış yığınlarını bir yağmur damlası gibi çatlamış ruhuma sunmak istiyorum şimdi. Bana dokunmadan bana sızamaz mı acaba? Hayır ben bile dokunmamalıyım onlara, masum değil bu ten maddenin yularında. Ama sızması gerek sınırın adını koyamadığım içimdeki kara deliklere.. Siyahta çirkinlikler kayboluyor aniden ve sessizce! Öyleyse nerde güzel yanı içimin?? Bir yol bir ışık ya da bir yağmur kokusu... Beni aşkın yollarına götürün lütfen... Kara deliklerinde yok edin ruhumu yok olmak var olmak değilse, var mı sanıyorsun sanki şu an kendini -ayağında gölgelerle-? ...
Mavi bir benek kalırsa ellerimde.. Tutarken kanattığım cılız bir düşün dalıdır belki. Ya da hiç tutamadığım umudun pençesi dizlerimde... Dermanım yok. Bırak beni. NE anlamı var ki cevaplarımın senin bulanık olmayan şekillere, harflere, notalara sığdırıp adını koyduğun 'NEDEN' lerine? Oysa bulanıklık olmalı benim gözlerimde. Sen gitmelisin ve buğusu kalmalı camda gözyaşlarımın! Hayır ben gitmeliyim kendimden ve sen bulanık olmayan kendini izlemelisin..
Yazacak bir söz bulduğumda,ya da mavi bir benek ellerimde.. Ve bir çocuk ağlar ruhumun kara deliklerinde kaldırıma oturnuş ıslak saçlarıyla ve ıslak elleriyle... Ağır bir gece yolcusunu bekler 'bana' geri dönecek düşlerimden. Evet! ya da mavi bir benek bulduğumda ellerimde ve ellerimle. |
|
 |
Kimden:
Ankara 0650
24.02.2010 00:44:52
Kime:
Ankara 0650
|
|
Sen benim gözlerimde saf bir gerçek, Yüreğime bahar getiren bir çiçeksin. Sen bedenimdeki yumuşak kudret, Gönül bahçemde uçuşan bir kelebeksin..
*Hafif hafif çiseleyen yağmurda kalırsan Saçlarını okşayan her tanede BENİ HATIRLA !
*Bugünde yarın da yüreğin kadar yanındayım , Kendini yanlız hissettiğinde elini yüreğine koy.. ben hep oradayım!!
*Kimbilir hangi akşam güneşle beraber bende söneceğim, Kimbilir hangi ellerden son suyumu içeceğim, Belki göremeden öleceğim fakat yinede seni 'EBEDiYEN SEVECEĞiM'
*Sahiller dalgayı nasıl beklerse, Gökyüzü mehtabı nasıl özlerse, Kuru topraklar suya nasıl hasretse, Sende benim hasretimsin...
*Güller hep ellerinde açsın, ama dikenleri batmasın. Sevda hep seni bulsun, ama seni yaralamasın. Mutluluk hep yüreğine dolsun, ama beni unutturmasın..
SeninkiLeri Okudum Süper Buda Benden Sana OLsun  
|
|
|
 |
Kimden:
Ankara 0650
24.02.2010 00:40:47
Kime:
Ankara 0650
|
|
Seni sevmek karanlıkta kendini aramak, geceden vazgeçip şafağı bulmak doğmamış güneşe merhaba demektir. İsyanı yükselen bir halkın acısını dindirmek gibi, özgürlüğe mücadele etmiş bir kahraman gibi ayakta durabilmektir. Sancısını bir kilo rakıya gömüp sarhoş olmadan tebessüme karışmış bir damla göz yaşını saklayabilmektir. Yarınları zincirlere vurulmuş ömrü iki basamak olan, boynunda ip ile haklı gururu ile ölüme yürüyebilmektir. Yüzünde açacak bir tebessüm için gözlerinde kaybolmak pahasına seni yaşamak için yaşaya bilmektir... |
|
 |
Kimden:
Ankara 0650
24.02.2010 00:40:06
Kime:
Ankara 0650
|
|
a$k " die ßi$e yhkmu$,, sevqi varmı$,, hani sevqi emektir,, derLer ya yaLanmı$,, FazLa emek,, FazLa deqer zararmı$.. Her$ey yaLanmı$ a$kta ya$ananLar ya$anmamı$ sayıLırmı$.. Zaman qeLip siLermi$iz ßiz hatıraLarı.. qeriye ßir qözLeri kaLırmı$.. Hani qörmedikçe özLersin derler ya o da yaLanmı$.. Seni qünLerce ßekLediqimde anLadım.. Hani aqLadıkça unutursun derLer ya o da yaLanmı$.. Her qece ßa$ımı yastıqa koyup aqLadıqımda anLadım.. a$ık oLunca insanın qözü ßi$e qörmezmi$,, ayakLarı yerden kesiLirmi$,, derLer yaa oda yaLanmı$.. a$k acı çekmek aqLamakmı$,, ßana sırtını dönüp qittiqinde anLadım.. Hani "a$kın ßittiqi yerde NeFretiN ßa$Lar " derLer ya doqruymu$.. $imdi senden NeFret ettiqim için anLadım.. Hani çok özLersin,, deqer verirsin,, onsuz neFes aLamazsın derLer ya ßi anLıkmı$.. qelip qeçiyormu$ her$ey,, $imdiki mutLuLuqumda anLadım.. Hani onLa her$ey tozpemße,, dünya qüzeL,, a$k qüzeL,, onsuz dünya karanLık derLer ya oda ßi anLıkmı$.. Sonraki qüLmeLerimde anLadım,, Hani herkes der ya iLerde ßunLarı hatırLayıp qüLeceksin,, die ßir tek ßu doqruymu$.. $imdi sana qüLüp qeçiyorum.!! " MutLuЧum " ordan YaSıYoRSaM AnLaMı VaR !
|
|